Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından verilen 2020 Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri, 21 Ocak Perşembe günü düzenlenen çevrimiçi törenle sahiplerini buldu. Törende yayınevi kategorisinde Mikado Yayınları ve yazar kategorisinde Buket Uzuner ödül alırken, Kitabevi Emek Ödülü ise 23 yıldır Tarsus’ta hizmet veren Antik Sahaf’a verildi.
Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri, Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından 1995 yılından bu yana her yıl, Türkiye’nin evrensel ölçütlerde düşünce ve ifade özgürlüğüne bir an önce kavuşması dileğiyle, düşüncelerini ifade etmekten korkmayan isimlere veriliyor. Her yıl bir yayıncı, bir yazar ve bir kitabevine ödül verilmesinin yanı sıra yıllık Yayınlama Özgürlüğü Raporu da tören kapsamında kamuoyuna sunuluyor.
2020 Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri’nin yayınevi kategorisinde ödül, 1 Temmuz 2020 tarihinde “muzır” neşriyat ilan edilen ve “müstehcenlik” suçlamasıyla yayıncısı ve çevirmeni 6 yıldan 10 yıla kadar hapisle yargılanan Bebekler Nereden Gelir kitabının yayınevi Mikado Yayınları’na verildi. Mikado Yayınları sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Okan Arıkan ödülünü, PEN Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Oral’dan aldı. Zeynep Oral ödülü sunmadan önce yaptığı konuşmasında “PEN Türkiye Yazarlar Derneği olarak hep şunu savunduk: Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir ülkede sadece edebiyat değil, , insan yaşamı, insanın emeği, insanlık onuru ve geleceğimiz de tehdit altındadır…” dedi. Okan Arıkan ise konuşmasında özgür bir toplumun sorgulayan, üreten, özgür bireylerden oluştuğuna, özgürlük ve özgür düşüncenin bir bütün olduğuna ve çağdaş dünyada ırklara, cinsiyetlere ve yaşa göre ayrılamayacağına ve değişiklik gösteremeyeceğine dikkat çekti.
Yazar kategorisinde ödül, bugüne kadar farklı yayınevlerinden toplam 19 kez baskısı yapılmış, yetişkinler için yazılan ve küçüklere yönelik olmayan ve 20 Mart 2020 tarihinde muzır neşriyat ilan edilen, Ayın En Çıplak Günü kitabının yazarı Buket Uzuner’e verildi. Uzuner’e ödülünü Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Adnan Özyalçıner takdim etti. Adnan Özyalçıner “Bilindiği gibi her ülkede herkes düşüncesini serbestçe açıklamakta özgürdür. Evrensel insan haklarına, yasalar göre bizde de bu böyledir. Özgürlükçü düşüncenin yaşama katkısı olduğu, olması gerektiği konusunda uluslararası anlaşmalar çerçevesinde emindir herkes. Emin olması da gerekir. Bizdeyse düşüncesini açıkladıktan sonra başına geleceklerden emin değildir hiç kimse. Şimdiye kadar da emin olmamıştır. Buna rağmen yaşamı yüceltmek boynumuzun borcudur.” şeklinde konuştu. Uzuner ise konuşmasında “Bugün benim burada karşınızda olmamın nedeni bundan tam 34 yıl önce yetişkinler için yazdığım ve 19 kez baskısı yapılmış kitabımda bulunan ifadelerin müstehcenlik iddiasıyla muzır neşriyat kabul edilmesi yüzünden, kitabımın yayınının ve dağıtımının durdurulmasıdır. Yani sansür yüzünden. Bildiğimiz sansür. Sanat ve fikir eserlerine uygulanan sansür sadece yazarları, sanatçıları ve gazetecileri değil, Türkiye’deki her vatandaşın düşünce ve ifade özgürlüğünü tehdit eden bir tehlikedir. Unutulmamalıdır ki, tarih boyunca suç işlemiş tek bir kitaba henüz rastlanamamıştır ama suçluları ortaya çıkartmış sayısız kitap mevcuttur.” dedi.
Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri kapsamında, ağır ekonomik ve siyasal koşullar altında mesleğini inatla sürdüren bir bağımsız kitapçıya verilen Kitabevi Emek Ödülü ise bu yıl yayın dünyasına kitapçı olarak ilkeli ve özverili çalışmalarıyla 23 yıldır Tarsus’ta hizmet veren Antik Sahaf’a verildi. Antik Sahaf’ın kurucusu ve sahibi İsmail Kün ödülünü Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk’ten aldı. Kocatürk konuşmasında Antik Sahaf’ın, okurlarını beklemeden bütün edebiyat eserlerini okullara taşıdığına, yazarları davet ederek söyleşiler yaptığına, çocukları ilk defa kitapla buluşturarak çok büyük emek harcadığına dikkat çekti. Adında düşünce, ifade, özgürlük ve emek geçen bir ödülü almanın gurur verici olduğunu dile getiren İsmail Kün ise Antik Sahaf raflarında emeği olan isimleri tek tek andı ve hepsine teşekkürlerini ileterek ödülünü aldı.