kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

Art On İstanbul’da yeni sergi: “Bir Cümle Kurmak”

21 Ocak 2019

Art On İstanbul, 12 Ocak – 28 Şubat 2019 tarihleri arasında Bir Cümle Kurmak isimli karma sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergide, Erman Özbaşaran, Mithat Şen, Ahmet Çerkez, Olgu Ülkenciler, Evren Sungur ve Ahmet Elhan’ın son dönem üretimleri yer alıyor.

Bir Cümle Kurmak, sanatçıların seri olarak düşünme ve üretme biçimleri üzerine odaklanıyor. Her bir sanatçının son dönemlerde ürettiği yeni seri, çok sözcükle kurulmuş tek bir cümle gibi yoğun bir yerleştirme ile izleyiciye sunuluyor. Sanat üretiminde disiplin ve tutarlılık bağlamında incelenebilecek “seri”ler, kendi evrenlerinde kurdukları bir düzen, inşa ettikleri bir yapı gibi ele alınıyor. Bir Cümle Kurmak sergisi, her eserin seride kat ettiği yola, her serinin sanatçının sanatsal üretimine nasıl yansıdığına dikkat çekiyor.

Mithat Şen’in farklı boyutlardaki daire pleksiler üzerinde istiflenen deri rölyefleri, Bir Cümle Kurmak sergisinde, tek bir duvarda bir arada sunularak, dairenin sınırlarını ve sonsuzluğunu imliyor. On beş farklı işin her biri, tekil olarak bu alfabeyi devam ettirse de bir bütün olarak yayıldıkları duvarda organik bir düzeni tamamlıyor. Sanatçının kendine has beden alfabesinden parçalarının, yer çekimine uyan bir yığılma ile istiflendiği sergide, kendi başına bir ada oluşturan işler, boşluk ve doluluk dengesi öne çıkarken ışık, daima yüzeyden yansıyor. Doğanın üretme biçiminden yol alan sanatçı, İstif serisinin devamı olan bu rölyeflerde, serinin sunduğu imkânlar dahilinde ihtimalleri çeşitlendiriyor.

Erman Özbaşaran’ın sergide sunulan yeni resimleri, Mayıs 2017’de gerçekleşen Umut Olasılığı adlı kişisel sergisinde kullanmaya başladığı sigara kâğıtlarından oluşan manzara serisinin devamı niteliğinde. Sanatçı, kahverengi, siyah ve mavi tonlarında, degrade geçişlerle ve ufuk çizgisiyle belirginleştirdiği triptik eserleriyle, bir deniz manzarası oluşturuyor. Sigara kâğıtlarına yaklaştıkça her birinin kendi başına bir manzara olarak yüzeyi zenginleştirdiği, resimden uzaklaştıkça belirginleşen ufuk çizgisiyle manzaranın büyüdüğü ve derinlik kazandığı ortaya çıkıyor.

Ahmet Çerkez’in ilk kişisel sergisinin ardından başladığı yeni serisi, sanatçının pratiğinde az rastlanan uzun ve dar bir tuval yüzeyinde kurgulanıyor. Sanat tarihinin değişik dönemlerinde rastlanan bu format, Osmanlı dönemi fermanlarını, altar panolarını ve Japon resminin çeşitli okullarında tercih edilen bir yaklaşımı hatırlatıyor. Çerkez, bu format ile kendi sanat üretimine ilişkin referanslar taşıyan bir tür “ikona” sunduğunu belirtiyor. Sanatçının bu çalışma biçiminde tercih ettiği doku transferleri, buluntu malzeme kullanımları ve el yazıları, tercih ettiği biçimi zenginleştiriyor. Yüzeyin organik dokusunu öne çıkarmak için bezi ham olarak kullanan sanatçı, transfer ettiği eskitilmiş malzemeler ve pas lekeleri ile zamanın zorunlu izini resimlerine taşıyor.

Edebiyat ve tarihle yakından ilişkili seriler üreten Olgu Ülkenciler’in bu sergideki işleri Grimm Masallarından ilham alıyor. Pamuk Prenses ve 7 Cüceler, Kırmızı Başlıklı Kız ve Hansel ve Gretel masallarını yorumlayan sanatçı, neon renklerle masalların ütopik doğasını yansıtıyor. Grafik unsurlar, desenler ve dokulu plastik malzemeler yüklenen kolajlar, sanatçının malzeme seçimi ve yoğun leke dengesiyle gerçeküstü bir soyutlama sunuyor.

Evren Sungur, bir sonraki kişisel sergisinin temellerini oluşturan yeni işlerini izleyicilere bir öngösterim niteliğinde sunuyor. Sanatçı, kurgulanan gerçeklik fikri üzerine çalıştığı bu seride, yapay portreler ve peysajlar üretiyor. Yüzey araştırmalarını sürdürdüğü bu yeni seride, kontra malzeme üzerine çalışan Sungur, malzemeyi, bir paspartu gibi yüzeye taşıyor ve geometrik dekupelerle resme dahil ediyor. Sanatçının “Organik Makine” ve “Personator” serilerinde sadece bir kompozisyon elemanı olarak var olan peyzajlar, ilk kez triptik bir resmin müstakil bir parçası olarak  sunuluyor.

Galerinin temsil ettiği sanatçıların yanı sıra, sergide Ahmet Elhan’ın Bulutlar serisinden 10 adet fotoğraf yer alıyor. Sanatçının büyük boyutlu siyah-beyaz fotoğrafları, zemindeki bulut görselinin üzerine eklenen dikdörtgen renk lekeleri ve kılavuz çizgileri ile klasik bir bulut manzarasından ayırıyor. Yüzeyin altındaki organik hareketliliğin, geometrinin sertliğine rağmen kesintiye uğramadığı bu dingin kompozisyonlar, leke değeri ve renk geçişleriyle, sezgisel olarak resme yaklaşıyor.

Bir Cümle Kurmak sergisi, sanat üretiminin doğurganlığına ve serinin, bu doğurgan kanalın tutarlılığını nasıl desteklediğine ilişkin bir bakış açısı sunuyor.