Avusturya Kültür Ofisi İstanbul, baharın gelişini iki özel etkinlikle birlikte kutluyor. Genç sanatçı ve yönetmen Elif Koyutürk’ün açılışı gerçekleşecek olan Eternity of Nature and Soul sergisi 27 Nisan akşamı Avusturya Kültür Ofisi’nde izleyici ile buluşuyor. Küratörlüğünü Zeynep Bolat’ın üstlendiği sergi, 27 Nisan – 5 Haziran 2017 tarihleri arasında görülebilir. Açılıştan sonra Almanya’nın dünyaca ünlü RUTH müzik ödülüne layık görülen Avusturyalı müzik topluluğu ALMA’nın ritmik tınıları ise sizleri doğada bir yolculuğa çıkarıyor.
Eternity of Nature and Soul sergisi, sanatçı Elif Koyutürk’ün bir güncesi olarak karşımıza çıkıyor. Gezgin bir sanatçının yol haritasından oluşan imajları ve kısa filmleri bizi ikili karşıtlıklara ulaştırıyor. Sergide yer alan çalışmalar, insanı ve doğayı iki ayrı gerçeklik olarak ele alırken aynı zamanda birbirleri ile olan etkileşimlerine ve diyaloglarına odaklanıyor.
Elif Koyutürk, 1993 yılında İstanbul’da doğdu. Bilgi Üniversitesi ve UEM Madrid Üniversitesi’nde aldığı eğitimine, Oslo’da davet edildiği sertifika programı ile devam etti. Uluslararası prodüksiyonlarda; Red Bull Media House ve KTM bünyesinde yer aldı. World Sony Photography Awards’da 2015 yılında “Commended Photographer- Övünülen Fotoğrafçı” seçildi. Travel and Leisure’ın oluşturduğu “Dünyadaki en güzel 100 fotoğraf” listesinde ödülü ile yer aldı. Birçok belgeseli ve fotoğrafı gazetelerde, televizyonda ve prestijli dergilerde yayınlandı.
Zeynep Bolat, 1993 yılında İstanbul’da doğdu. Lisans eğitimini İstanbul Bilgi Üniversitesi Sanat ve Kültür Yönetimi anadal ve Reklamcılık bölümünden yandal alarak tamamladı. 2015 yılında Almanya’da Hildesheim Üniversitesi’nde Kültür Çalışmalar ve Estetik Uygulamalar Bölümü’ne değişim programına katıldı. 2011 yılından bu yana çeşitli galeri, müze ve inisiyatifler bünyesinde görev aldı. 2015 yılından itibaren REM Art Space’de Sergi Koordinatörü olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
2011 yılından bu yana müzik üretimlerini beraber sürdüren ve beş genç müzisyenden oluşan ALMA müzik topluluğu, geleneksel folk müziğin ezgilerini çağdaş tınılar ile buluşturan; ritmik, canlı ve beraber oldukları an sizi kendi aralarına çeken bir etkiye sahip. 2013 yılında ilk albümleri Nativa, 2015 yılında ise ikinci albümleri Transalpin’i yayınladılar. Geleneksel Avusturya müziğini keman, kontrbas, akordeon ve vokalin eşsiz uyumu ile birlikte çağdaş kompozisyonlar ile tekrar yorumlayan grup, dünyaca ünlü müzik ödülü RUTH’u kazanarak birlikteliklerinin uyumunu bir kez daha görünür kıldı.
