Monitor, kentsel mekânın dönüşümü üzerinden toplumun hafızasını sorguladığı “Burada Hiçbir Şey Olmadı” isimli sergide, Gülsün Karamustafa ve Chto Delat’ı ağırlıyor. Kültür için Alan destekli Monitor’ün İzmir Fuarı döneminde, 1938’de inşa edilip günümüze kadar ayakta kalan ve kentin hafıza merkezi olarak da tanımlayabileceğimiz Kültürpark’ta bulunan Pakistan Pavyonu’nu mekân olarak kullandığı sergi, 26 Ekim – 5 Kasım 2018 tarihleri arasında ziyaret edilebilir.
“Burada Hiçbir Şey Olmadı”, iktidarın, topluma hükmetme aracı olarak kullandığı mekânda yaptığı dönüşümlerle şekillendirdiği kentsel hafıza üzerinden, hatırladıklarımız ve henüz duymadıklarımız arasındaki mesafeyi katetmemiz için çağrıda bulunuyor.
Yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdüren, Türkiye güncel sanatına yön vermiş önemli isimlerden sanatçı Gülsün Karamustafa, 2005 yılında gerçekleştirdiği çalışması “Meydanın Belleği”nde, bir meydanda yaşanan toplumsal olaylar ve bu meydanın yakınında oturan bir ailenin yaşadıklarına odaklanır. Toplumsal olaylarla şekillenen Taksim Meydanı’ndan dokümanter görüntülerin olduğu video, Osmanlı Dönemi’nde uçurulan ilk balonla başlar. Kimi zaman kutlama, kimi zaman direniş yeri olan meydanda ortak olan, bir araya gelme halidir. Pencerenin ardından görülenlerin yarattığı etkiyi ise, ne gördüklerini göremesek de duyduklarını işittiğimiz, meydanın yanı başında yaşayan aile fertlerinin tepkileri üzerinden değerlendiririz.
Yazar, sanatçı, eleştirmen ve felsefecilerden oluşan Rus kolektif Chto Delat’ın 2008’de başladığı müzikal üçlemesine, 2010 yılında ekledikleri son çalışma “The Tower: A Songspiel”de, Rusya’da yaşanan toplumsal olaylardan yola çıkılıyor. Dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Gazprom’un, genel merkezi olarak kullanmayı planladığı gökdelenin, kente getireceği faydaların yerel politikacılar, şirket yöneticileri, müze yöneticisi ve bir din adamı tarafından aktarıldığı videoda diğer köşede yer alanlar ise işçi, emekli, entelektüel, göçmen ve evsizlerin de aralarında bulunduğu toplumun farklı kesimlerinden kişilerden oluşuyor. UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak kabul edilen Saint Petersburg’da yapılması planlanan gökdelen, kentin 18. yüzyıla ait tarihi dokusuna zarar vereceğinden, oldukça sert bir çatışmanın ortaya çıkmasına sebep oluyor. Direnişe rağmen tüm izinlerin alınıp, 2012’de inşasına başlanan gökdelen, tamamlandığında Avrupa’nın en yüksek binası olacak.