Viyana’da yer alan Open Space, 14 Aralık 2018 – 17 Ocak 2019 tarihleri arasında Gülsen Bal ve Walter Seidi küratörlüğündeki “Çok fazla, çok yakın!” başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor.
Sergiye katılan sanatçılar arasında Mustafa Akkaya, Tim Brennan, Aydan Murtezaoğlu, Erkan Özgen, Milica Tomić, Lala Raščić ve Christina Werner var. Sergi kapsamında ayrıca 14 Aralık‘ta Tim Brennan tarafından Fortress Europe #82 performansı gerçekleştirilecek.
Çok fazla, çok yakın! sergisi, kendi sınırlarının ötesinde “Avrupa içinde herhangi bir devlet yoktur” açıklamasındaki gerçeğin, geçmiş ve günümüzün çok farklı görüş açılarını ele alarak bizlere yakın siyasi geçmişimizi yansıtır. Burada, hem 1989 yılına hem de öncesine damga vuran “Doğu kavramı, Avrupa’nın ideolojik bir ürünü olarak anlaşılmalıdır” şeklindeki görüş göz önünde bulundurulduğunda, Avrupa gerçekten var olabilir mi?
Bu argümanda ilginç olan husus, “Avrupa entegrasyonu ve Euro bölgesinin hayatta kalabilmesi için demokrasinin askıya alındığı” bir zamanda, sözde alternatif ‘sol’ siyaset (var olmayan anlamında) olarak bilinen politikalarla alakalı daha derin bir soruya işaret etmesidir. Bu takdirde, özellikle ulusal öneklerin yanı sıra ‘egemen’ ulus devletler hakkında “tarihselliğin ötesindeki” tartışmaları nasıl değerlendirmeli? Yani, nekropolitik durumların ortaya çıkmasını üreten nedir? Ve, farklı ifadesel şekilleri yaratmak için mevcut sanatsal uygulamalarda ne gibi değişiklikler beyan edilmektedir?
Bu sorular bizi siyasi gelişmelerin “diyalektik arabuluculuğunun” ötesinde ve öngörülemeyen güçlerle örtüştüğü kritik diyalogda kaybolmuş bir “tarihe” geri dönme süreçleriyle angaje ediyor. Peki, o zaman, baskının bir yaşam şekline, hapishanelerin nerede ise evlere, ortalık kızılca kıyamete dönüşürken bu hemen hemen ilahlaştırılmış sanatsal üretimine nasıl yansıtılmaktadır?
Çok fazla, çok yakın! sergisinde yer alan sanatçılar, mevcut ve güncel küresel siyasi durumun hassas ve ciddi egemenliği içerisinde sanat ne zaman evrenselleşmiş bir sanat “olur” sorusunun yanı sıra bunun dünyanın gerçeğini nasıl değiştirebileceğini de ele alıyorlar.
