Evliyagil Dolapdere, 7 Kasım 2020 – 10 Ocak 2021 tarihleri arasında Nazlı Gürlek Hodder‘ın Bedende başlıklı ilk kişisel sergisini ağırlıyor.
Bedende, ekoloji ile ilişki içinde bedenselleşme pratikleri üzerine araştırmasını içeriyor. Sergide 2018 – 2020 yılları arasında yapılmış resim, desen, kolaj, enstalasyon ve videolar yer alıyor. İşler, sanatçının, özgürlük, irade, direnç ve güçlenme pratikleri geliştirme amacıyla doğada ve atölyesinde kendi başına gerçekleştirdiği ritüellerin izlerini taşıyor. Eko-feminizm, yeryüzünün bedeni ile insanın bedeninin birliği, şifa ve direniş aracı olarak sanat, sanatçının odağındaki konuları oluşturuyor.
Nazlı Gürlek Hodder, Evliyagil Dolapdere’de gerçekleşen sergisinde volkanik taşlar, toprak, bakır ve bitkisel yağlar gibi yeryüzü kaynaklı malzemeler kullanarak ürettiği yerleştirme ve objeleri, resmettiği veya kolajladığı kağıt ve tuval yüzeyler ile bir araya getiriyor. Soyutlama ve figürasyon arasında gezinen resimler, sanatçının fiziksel hareketlerinin, duygularının, hislerinin ve zihinsel monologlarının izlerini taşıyor. Resimler sıklıkla ışık ile aktive edilerek, yaşayan bir maddesellik ve mistik bir aura kazanıyorlar.
Performatif sürecin izi olarak resim, sanatçının üretiminin temelini oluşturuyor. Sanatçı, içgüdüsel biçimde kurguladığı ritüellerinde bedenin maddesel, duygusal ve ruhsal boyutlarını keşfe çıkıyor. Doğum, ölüm, yaratım, simya, mitoloji, ekoloji, şifa, direnç ve bilinçaltı gibi temalar sürece eşlik ediyor. Anadolu ve Orta Asya’nın şamanik şifa öğeleri, dans terapi teknikleri ve arkaik sembolizmler ile bir araya getiriliyor. Sonuçta ortaya çıkan işler, geçirgen sınırlara sahip, yaşamın tamamıyla devamlılık ve akış içinde olan, kırılgan ve değişken bir yapı olarak bedenin potansiyeline tanıklık ediyor.
Bedende, pandemi, sosyal mesafelenme ve iklim değişikliğinin hakimiyetinde geçen 2020’nin güncel bağlamında sanatın ne olabileceği üzerine bir tartışma önerisinde bulunuyor. Sergi, izole durumdaki öznenin doğal oluş hali olarak içsel gücü araştırıyor ve toplum üzerine düşünürken bedenlerimizi de devreye sokmamızı öneriyor.