kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

“Gözlere Konuşmak: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Veri Görselleştirme” sergisi Studio-X İstanbul’da

17 Mayıs 2017

Araştırmacı, akademisyen ve tasarımcı Ömer Durmaz‘ın küratörlüğünü üstlendiği “Gözlere Konuşmak: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Veri Görselleştirme” başlıklı sergi, 18 Mayıs – 7 Temmuz 2017 tarihleri arasında Studio-X İstanbulda gerçekleşecek.

Sergiye katılan tasarımcılar arasında Barış Atiker, Daniele Savasta, Deniz Cem Önduygu, Emrah Kavlak, Emre Parlak, Gökhan Ersan, Mahir Yavuz, Mehmet Gözetlik, Tuğcan Güler ve Ziyacan Bayar bulunuyor. Sergileme kimlik tasarımı ise Erman Yılmaz ve Sarp Sözdinler tarafından gerçekleştirildi.

Sergi; ‘bilgilendirme tasarımı’nın Batı’daki tarihini dikkate alarak – bilginin görselleştirilmesinin, özellikle Geç Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemlerindeki karşılıklarını arıyor. Araştırma, istatistiki verinin dolaşıma sokulup aktarılmasında, sanılandan çok daha önce ve bilinçli olarak ‘grafik’ yöntemlerden yararlanıldığını belgeliyor ve sonuçlarını ‘grafik tasarım tarihi’ açısından değerlendiriyor.

Hızla gelişen teknolojinin beraberinde getirdiği iletişim kanalları, bilgiyi, “big–data”[2] denilen yumağa dönüştürdü. Geniş hacimli veriyi depolamaya ve işlemeye yönelik sistemler, bilgiye erişme yöntemlerini ve sunum şekillerini de değiştirdi. Bu devasa devinim, bilginin kayıt altına alınıp arşivlenmesi kadar, geçmişe dönük okumalarının yönetilmesini sağlayan çalışma alanlarını da ön plana çıkardı; disiplinlerarası bir alan olan ‘bilgilendirme tasarımı’ bunlardan biri. Bilgiyi etkin şekilde görünür kılan bilgilendirme tasarımı, heyecanla karşılanan yeni bir uzmanlık olarak karşılansa da, alanı bir araya getiren konuların geçmişi tarihin derinliklerine uzanıyor. Bilgiye sistematik yaklaşımda, görselliğin, gözü hızla yakalayan ve içeriği kolay anlaşılır hale getiren gücünden, büyük–veriden çok daha önce yararlanıldığı biliniyor.

İki bölümden oluşan serginin ilk bölümü, araştırmayı altı başlık altında özetliyor: “Bilginin Görselleştirilmesi” başlığı, konuya evrensel bir perspektif ile yaklaşıyor. “Adedi Grafik Suret-i Mütalaası ya da Veri Görselleştirme” başlığı, yerel meslekî terminolojinin ve ilgili meslek hünerlerinin gelişimini değerlendiriyor; 1910–1950 arasını eksene almakla birlikte, ön–tarih araştırmaları açısından 1910 öncesini de uzanıyor. “Bürokratik Reform” ve “İktisat Savaşları” başlıkları altında, konunun ortaya çıkış talebi ve süreci belirleyen dinamikler inceleniyor. “Politik Estetik” başlığı, meselenin siyasi rejimin bir propaganda aracına dönüşümünü ele alıyor. Son olarak “Bilginin Dolaşımı” başlığıyla, veri görselleştirme ile infografiklerin gündelik hayata ve iletişime yansımaları örnekleniyor.

Serginin ikinci bölümü ise, “Adaletin Ölçüsü” başlığıyla araştırmayı bir üst noktaya taşıyor! Sergilemenin bu aşaması, 1920’lerde kapağında sıra dışı veri görselleştirme örnekleri kullanan Ceride-i Adliye dergisini bir vaka olarak inceliyor ve müelliflerinin çabasını anlamlandırıyor: Bu bölümde; bilgilendirme tasarımı, veri görselleştirme ve infografik alanlarıyla doğrudan ilgilenen 10 tasarımcı, içeriğini çözümledikleri Eski Türkçe 10 Ceride-i Adliye kapağını Yeni Türkçeye uyarlıyor, hazırladıkları ‘hareketli–grafik’ videolarla 2017’den 1920’lere meslekî bir anlam köprüsü oluşturuyor.

[1] ‘Big data’, Türkçede çoğu zaman “büyük veri” olarak kullanılıyor; mevcut bilgi sistemleriyle işlenemeyecek büyüklükte ve karmaşık veri kümelerinin bir araya gelmesiyle oluşan geniş hacimli veriyi tanımlıyor. Yüksek hacimli veriler, yüksek veri üretim hızı ve yüksek veri değişkenliğine sahip bilgilerden oluşur. Verilerin değerine göre, çeşitli sektörlerde ve alanlarda ileri düzeyde kararlara destek olurlar, verilerden anlam çıkarma ve süreç optimizasyonuna yararlar.