kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

İKSV’den yeni bir kültür politikaları raporu: “Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek”

25 Ekim 2019

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), kültür politikaları çalışmaları kapsamındaki sekizinci raporunu, “Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek” başlığıyla Ekim 2019’da yayımladı. İKSV kültür politikaları çalışmaları kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı tarafından hazırlanan rapor, erken çocukluk döneminden itibaren sanat ile tanışmanın birey üzerindeki etkisini, gelişim psikolojisini temel alarak tartışmaya açıyor.

İKSV, sekizinci raporunda çocukların ve gençlerin en erken yaşlardan itibaren sanatla büyümesinin yaratacağı olumlu etkileri gündeme taşıyor. Rapor, yerel yönetimlerin, kültür-sanat kurumlarının ve ailelerin, çocukların ve gençlerin iyi olma halini güçlendirecek ve gelişim süreçlerine katkı sağlayacak adımlar atması için somut öneriler sunuyor.

 

Aile ve okul hayatı dışında kalan serbest zamanlarda sanat etkinliklerine katılmanın çocuklar ve gençler (0-17 yaş) üzerindeki etkilerini gelişimsel bir bakış açısıyla ele alan rapor, çeşitli sanatsal disiplinlerin farklı gelişim dönemlerinde ne gibi beceriler kazandırabileceğini bilimsel veriler ve iyi örnekler üzerinden inceliyor.

İKSV raporu soruyor: Sanat çocukların ve gençlerin hayatında neleri dönüştürebilir?

Türkiye’de sanat derslerinin okul müfredatında sınırlı yer tutması nedeniyle, özellikle dezavantajlı ailelerin çocukları nitelikli sanat deneyimlerinden mahrum kalıyor. Diğer taraftan, çocukların ve gençlerin okul sonrasındaki zamanlarını nasıl değerlendirdiğine ilişkin araştırmalar, sanatsal faaliyetlere katılım oranlarının oldukça düşük olduğuna işaret ediyor. Çocuklar ve gençler zaten kısıtlı olan boş zamanlarını, çoğunlukla ev ödevi yapmak, TV izlemek gibi etkinliklerle geçiriyor. Oysaki son 20 yıldır yapılan araştırmalar, özellikle dezavantajlı ailelerdeki çocukların sanat temelli programlara katıldığında okulu terk etme oranının beş kat azaldığını, üniversiteden mezun olma şanslarının iki kat arttığını gösteriyor. Bu olumlu sonuçların ardında, sanat atölyelerinin/programlarının çocukların öğrenme motivasyonunu yükseltmesi, onları olumlu rol modelleri ile buluşturması gibi mekanizmalar yatıyor.

Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek” raporu, çocukların ve gençlerin serbest zamanlarında kendi yaş gruplarına göre tasarlanmış nitelikli programlara katılmasının ve sanatsal etkinlikler ile uğraşmasının, bireysel gelişime pek çok olumlu katkı sağladığını ortaya koyuyor.

Rapor, sanatla uğraşmanın sorgulama, araştırma, hayal gücünü kullanma, yaratıcı ve eleştirel düşünebilme, kendini ifade etme, empati kurma gibi becerileri kazandırma potansiyeline işaret ediyor. Sosyal problemler sanat yoluyla odağa alındığında, çocukların içinde yaşamak istedikleri çevreyi daha iyi düşünmeleri ve toplumsal sorumluluk duygularının artması mümkün oluyor. Bunun yanında “Sanat etkinliklerine ailelerin ve çocukların ilgisi nasıl çekilebilir? Farklı gruplara yönelik olarak hazırlanan programlara erişim ve katılım imkânları nasıl artırılabilir? Sanatçılar tarafından tasarlanan ve yürütülen atölye çalışmalarında olumlu bir öğrenme ve etkileşim ortamı nasıl yaratılabilir?” soruları raporu şekillendiriyor.

Raporda çeşitli araştırmalar, odak grup görüşmesi sonuçları ve iyi örnekler bir araya getiriliyor

Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümekraporunun ana yapısını akademik araştırmalar, farklı uygulama örnekleri ve değişimi gerçekleştirebilecek farklı aktörlere öneriler oluşturuyor. Rapor akademik araştırmaların yanı sıra, dünyadan ve Türkiye’den 30’a yakın iyi örnekle İKSV Alt Kat atölyelerinden gözlemleri bir araya getirerek sanatın gelişim üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekmeyi hedefliyor.

Raporun ilk bölümü sanatın çocuk gelişimi üzerindeki rolüne odaklanıyor. Akademik araştırmalar derlenerek kültür-sanata ilgi tohumlarının atıldığı erken çocukluk döneminde müzik, dans, drama, resimgibi farklı sanat disiplinlerinin çocukların dil ve dikkat becerilerine, akranlarıyla olan sosyal ilişkilerine olan katkısı  ele alınıyor. Sonrasında orta çocukluk ve ergenlik döneminde okul sonrası sanat atölyelerine katılımın hangi gelişim alanlarını olumlu yönde desteklediği inceleniyor.

Raporda akademik literatür taramasının yanında, Bernard van Leer Vakfı tarafından yürütülen İstanbul95 projesinin paydaşı olan Beyoğlu, Maltepe, Sarıyer ve Sultanbeyli belediyeleri ile yapılan yüz yüze görüşmelerden tespitler, İKSV Alt Kat: Öğrenme ve Etkileşim Alanı’nda düzenlenen atölye çalışmalarının yürütücüleri, katılımcıları ve velileri ile yapılan odak grup görüşmelerinden alıntılar ve 15. İstanbul Bienali kapsamında hazırlanan çocuk kitabı Opti ile Pesi: Komşuluk Şarkısı’na dair görüş ve izlenim alınması için 125 katılımcıyla yürütülen anket çalışmasının sonuçlarından faydalanılıyor.

Sanat atölyelerine katılımın etkileri: İKSV Alt Kat Örneği

Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümekraporunda İKSV bünyesinde çocuk ve gençlerin kültür ve sanat etkinliklerine erişim ve katılım imkânlarını artırmak amacıyla kurulan İKSV Alt Kat’ta gerçekleştirilen yaratıcı atölyeler bir vaka analizi olarak ayrıca inceleniyor.

Raporda İKSV Alt Kat’ta gerçekleştirilen üç atölye örnek olarak ele alınıyor: İstanbul’da yaşayan sanatçılarla gençleri, katılımcı bir sanat projesi gerçekleştirmek üzere bir araya getiren atölye çalışması Çocuklar ve Gençler Sanatçılarla Üretiyor, farklı engelleri olan çocuklar ve gençleri ile bir araya getiren Birlikte Güçlü Sesler Korosu ve çocukların yaşadıkları yerlere ilişkin masallar ve hikâyeler oluşturup anlattıkları İstanbul Masalları Yazım ve Anlatım Atölyesi.

Atölye katılımcıları, yürütücüler ve katılımcıların aileleriyle yapılan görüşmeler raporun tamamında belirtilen sanat atölyelerine katılımın bireysel gelişimde yaratacağı olumlu etkileri ve bu gelişimi destekleyecek sanat atölyelerinin ilkelerini birinci ağızdan yansıtıyor.