kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

İyi Tasarım İzmir başlıyor

11 Aralık 2020

İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Akdeniz Akademisi tarafından koordine edilen “bilgi, tasarım ve yenilik üreten, Akdeniz’in çekim merkezi İzmir” vizyonunun en kapsamlı kamusal programı İyi Tasarım İzmir, bu yıl 5. kez “Müşterek Gelecekler” temasıyla 12 – 20 Aralık 2020 tarihleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleşiyor.

Bu yıl 14 atölye, 5 tematik sergi ve 16 panel, konuşma ve söyleşi oturumundan oluşan etkinlik, 12 Aralık 2020 Cumartesi günü saat 16.00’da tema ve programın tanıtıldığı bir oturumla açılacak ve 20 Aralık 2020 Pazar günü saat 14.00’da sergi, atölye ve oturumların genel değerlendirmesiyle son bulacak.

Müşterek Gelecekler:

Takvimin on yıllık dönemeçleri ileriye dönük değerlendirmelerin yapılabileceği elverişli anlardır. İçinde bulunduğumuz binyılın rakamlarıyla uyaklı 2020 yılı, geleceğe yönelik böyle bir muhasebeye girişmek için sembolik bir öneme sahip. Kritik bir kavşak noktasındayız: Teknolojinin gündelik hayatımızda artan nüfuzu, yeryüzünün kırılgan dengelerini idrakımız, büyüme odaklı iktisadi anlayışların giderek hükmünü yitirmesi bize insan, makine ve insan-dışı varlıklar arasında yeni ortaklık ve işbirliklerini gözeteceğimiz müşterek gelecek öngörüleri yapma fırsatını tanıyor.

Yakın geleceğimizi şekillendirecek teknolojik, çevresel, toplumsal ve ekonomik önüşümlerin beraberinde getireceği bu yeni müştereklikleri, tasarım disiplinlerinin penceresinden tartışmayı önemli buluyoruz. Müşterek gelecek öngörülerimiz içerisinde, tasarım uğraşı ve düşüncesi ne yönde evrilecek? Tasarımın tanımı, amacı, muhatabı ve bağlamı değişecek mi? Tasarımcının rolü, nasıl dönüşecek? Bu soruşturmayı, birbirleriyle ilişkili üç ana eksenden yürütmek, tasarım disiplinlerinin teknik ve toplumsalı barındıran, fiziksel dünyaya müdahil, çok boyutlu ve karmaşık alışverişler içeren yapısına uygun görünüyor.

İstikrar fikrini giderek kaybettiğimiz, belirsizliğin yeni ölçüt olduğu bir gelecekte toplumsal dirençliliğin kapasitesini artırma konusunda, tasarımın üzerine düşen bir görev var mıdır? Tasarım üzerinden ortak iyi arayışlarımız, mahalle, kent, bölge ve gezegen ölçeğinde ne tür ‘müşterek gelecek’ senaryoları oluşturmamıza aracılık edebilir?Teknolojinin daha erişilebilir olmasıyla birlikte, tasarım pratiği demokratikleşerek toplumun geneline yayılabilir mi? Kitlesel ölçekte göçün, kâr amaçlı ekonomik politikaların, yaşamı mümkün kılan kaynakların israfı ve eşitsiz dağılımının savurduğu hayatlar, tasarım aracılığıyla yeni dayanışma modelleri oluşturabilir mi? Yaşamın giderek kırılganlaşmasına karşı tasarım köprü kurucu, birleştirici bir rol üstlenebilir mi?

Gündelik hayatımızda giderek daha çok yer işgal eden yeni teknolojilerin, tasarıma etkisi ne olacak? Yapay zekâ, makine öğrenimi, akıllı teknolojiler ve kolektif zekâ arayışları, tasarım hakkında bildiklerimizi gözden geçirmemizde ne derece etkili olacak? Makinelerle artan muhabbetimiz tasarıma dair sahip olduğumuz estetik, etik ve politik yargıları dönüşüme uğratacak mı? Teknolojinin de sağladığı olanaklarla tasarım süreci açık, katılımcı, çok  aktörlü bir sistem olarak şekillenebilir mi? Belirsizliklere karşı yeni bir rasyonalite devşirmeyi umduğumuz yapay zekâ, beşerî bir boyutu olan tasarımı tümden üstlenebilir mi?

Dünyayı kavrayışımızda kendi türümüze biçtiğimiz ayrıcalıklı özne konumunu terk edip maddi, toplumsal ve hatta dijital dolanıklığımızın ayırdına vardığımızda, tasarım nasıl dönüşür? Doğanın kaynaklık ettiği yere özgü olan kuşaklararası bilgi birikimlerinden, tasarımcılar ne öğrenebilir? Doğanın süreçleri ve insan dışı varlıkların sosyalliği, yeni teknolojiler yardımıyla, tasarıma yol gösterebilir mi? Parçası olduğumuz fiziksel ve bilişsel ağların, tasarım pratiğinde hükmü nedir?