Kasa Galeri, sezonu 7 Eylül – 22 Ekim 2016 tarihleri arasında açık olacak “Çünkü Biz Olmadığımız Yerdeyiz” başlıklı sergisi ile açtı. Sergi; kent ve mimari olgularını, sosyo-kültürel hafızanın ve bireysel deneyimlerin ortak donanımları olarak başkalaştırma yoluyla araştıran, bu olguların nesneler, eylemler ve imgelerle arasındaki bağların ifadeleri üzerine düşünen Hera Büyüktaşçıyan ve TUNCA‘nın eserlerine yer veriyor.
Hera Büyüktaşçıyan ve TUNCA bu sergi için şehrin içinde kaybolma, sınırlarını keşfetme, fiziksel-zihinsel mekanlar arasında gezinme ve anlam bulma oyununa giriştiler. İstanbul’un eski sınırlarında, şehrin surlarında, burçlarında, kapılarında aylak gezintilere çıktılar. Bu ilişkisel kent deneyimi sonucunda, şehrin yarattığı görselliği ya da nostaljiyi değil, onun açtığı aura ile birlikte işleyen, kentle kurulan bireysel ilişkilerinin çoğulluğu ve ortaklıklarını açığa çıkaran, çağrışımsal ve duyumsal üretimlerine katkı sağlayan bir motivasyon olarak galeri mekanında paralaks bir etki yarattılar.
Hera Büyüktaşçıyan “Eğri Kapı I, II ve Eşik” isimli mekana özgü yerleştirmesinde, hafızanın inşası ve mimari mekan ilişkiselliği üzerinden içinde bulunduğu mekana, tarihsel, politik ve simgesel bir tanık olarak Minerva Han’a odaklanıyor.
TUNCA’nın “Rotunda I, II, III” isimli desenlerinde karşılaşılan kapısı olmayan duvarlar da, Henri Michaux’un şiirinde geçtiği gibi, “dışardaki içerdelik” olarak çifte simgeselliğe sahip bir imge halinde mekana yerleşiyor. Merleau-Ponty, “akıl-beden-mekan” yolculuğunda kente farklı açılardan bakmanın, bireyin kentle ilişkisini yeniden düşünmesinin kapılarını araladığını ileri sürer.
HERA ve TUNCA da, eriyen kapıları, girişi olmayan duvarlarıyla bizi kurgusal bir “yer”e davet ediyor. Adını Pierre-Jean Jouve’un bir şiirinden alan “Çünkü Biz Olmadığımız Yerdeyiz” başlıklı sergi, kent ve mimarinin “yer” ile ilişkisi üzerinden, fiziksel ve zihinsel mekanların, sınırların ve eşiklerin ardında görünmeyenle yüzleşmeye, bedensel deneyimin sanatsal forma dönüşme sürecindeki yolculuğa izleyiciyi de dahil ediyor.
Fotoğraf: CHROMA