Merdiven Art Space, 29 Mayıs – 20 Temmuz 2019 tarihleri arasında, Mısır asıllı Alman sanatçı Susan Hefuna’nın “Screens” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor.
İki farklı kıtaya dair belleğinde taşıdığı imgeleri desen, heykel, enstalasyon, video, fotoğraf ve performansa uzanan verimli pratiğiyle yorumlayan sanatçı, kendi deyimiyle “pasaport taşımayan” çalışmalarından özel bir seçkiyi izleyiciye sunuyor.
Susan Hefuna, yaşamı süresince Batı ile Doğu arasında bir türlü tamamlanamayan köprünün her iki tarafını da deneyimlemiş bir sanatçı olarak dönem, mekân, kültürel kodlar ve dil arasındaki bağları ve kopuşları üretimlerine konu ediniyor. Yabancı tanımını, bil(in)mediği bir toprağın dışında bırakılmışlık baskısı üzerine inşa eden sanatçı; sınırların çözülmek yerine belirginleştiği, mekânların ise mecazi anlamda genişlemek yerine daraldığı bir düzenin tasvirini yapıyor. Bu yeni düzende ulaşılabilir görülen fikirsel, coğrafi ya da ekonomik her imkânın, aslında paravanlarla engellenmiş olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Sanatçının üretim pratiğinde oldukça baskın bir yeri olan Mashrabiya serisi ile her biri geleneksel ahşap oymacılığının büyüleyici örnekleri sayılan Maskeler’i bir araya getiren sergi; kavramsal açıdan çalışmaların perdeleme işlevine odaklanıyor.
Hefuna’nın, çocukluğunun geçtiği Mısır’daki Cairo şehrinin manzarasını gözlemlerken hafızasına kazınan dış cephe unsuruna atıfta bulunduğu Mashrabiyalar; gizlenme, korunma ve mahremiyet arayışlarına kucak açan müşrefiye mimarisi ile minimalist çağdaş ifadeciliğin dengeli diyaloğundan besleniyor. Işığı filtreleyen bu paravanların meditatif niteliğini, soyut deyişler ve kelimelerle derinleştiren sanatçı; kamusal ile özel alan, dışarıya ve içeriye ait olan arasındaki sınırları sorguluyor. Avrupalı kökeninden ilhamla ürettiği Maskeler ise Almanya’nın güneyinde, kış sonu düzenlenen karnavalın geleneği olarak her köyde yaratılan farklı karakterleri canlandırıyor. Yılda bir kez maskenin arkasındaki kişinin doğruyu söylemek zorunda olduğu karnaval, her ailenin nesilden nesilde aktardığı kültürel kimliğinin dışavurumunu yansıtıyor.
Milliyet ve cinsiyetten arındırılmış eserleriyle Susan Hefuna, giderek doruğa ulaşan küreselleşme eğilimiyle tezat bir biçimde halen daha kalıpyargılarla çerçevelendirilen Doğu-Batı semboliğini, kendine özgü incelikli diliyle yıkıma uğratıyor.