HAS Mimarlık, 30. yılını 3. İstanbul Tasarım Bienali Yaratıcı Mahalleler Programı kapsamında 2 – 13 Kasım 2016 tarihleri arasında MSGSÜ Tophane-i Amire KSM, Tek Kubbe Salonu‘nda gerçekleşecek “Mimarlığın Ses ve Işık Hâli” başlıklı bir sergi ile kutluyor.
Disiplinlerarası sanat ve tasarım stüdyosu NOHlab ve BLOK art space sanatçısı Buşra Tunç’un mekâna özgü tasarım ve dijital teknolojilerin kesişiminde kurguladığı görsel-işitsel performanslar ile mimarlık ve medya sanatları arasında etkileşimli mekânsal bir deneyim sunuluyor.
Sergi; Tophane-i Amire tek kubbe salonunun kadim atmosferiyle güncel arasında bir diyalog oluşturmayı amaçlıyor. Mekânın kuvvetli mimari bir unsuru olan kubbenin ses ve imgeyle birlikte yeniden yorumlanmasıyla katılımcıyı kuşatan, mimari açıdan alışılmadık bir deneyim ortaya çıkıyor.
Tarihi kubbeyi yeniden yorumlamak
Kubbe, ana fikrin başlangıç noktasını oluşturur. Kubbe geometrisinin kusursuz var oluşuna karşılık, tasarlanmış ikinci ‘şeffaf kubbe’; tarihi kubbeyle bir arada duran bir yapı haline gelir. Yeni üretim kubbeyi kendine yüzey edinen görsel-işitsel içerik, mimari çağrışımlar üzerinden, hem HAS Mimarlık yapıtlarını, hem de mekânın atmosferini bütünleştirerek yeniden kurgular. Katılımcı, kendini kuşatan deneyim sırasında, ışık ve sesin hareketiyle gerçek ile sanal uzamlar arasında gidip gelir.
Kubbenin tepe noktasında odaklanan ışık hüzmesinin harekete geçirmesiyle renklerine ayrılıp yayılan ışık, proje görsellerine dönüşerek HAS Mimarlığın üretimlerinden retrospektif bir kesit sunar. Mimarlık projelerinin karakterinden yola çıkarak kurgulanan devinim, katılımcının an ve mekanla ilişkisini koparır. Kubbenin mimari ve akustik özellikleri ses ve ışıkla vurgulanırken, şeffaf kubbe üzerine düşen hareket içinde zaman ve mekân katmanları oluşur.