Mixer, 6 Aralık 2019 – 10 Ocak 2020 tarihleri arasında ana sergi mekanında Blended başlıklı karma sergiye ev sahipliği yapıyor. Mixer, proje odasında Aralık ayı boyunca dijital sanat, doğa ve bilimin kesişiminde işler üreten DECOL sanatçılarına ev sahipliği yapıyor.
6 – 21 Aralık 2019 tarihleri arasında proje odasında Ahmet Said Kaplan‘ın Lumin I Yaşayan Yerleştirme ve 27 Aralık 2019 – 10 Ocak 2020 tarihleri arasında yine proje odasında Hakan Gündüz‘ün Artifact I Yüzler başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor.
“Blended”, Balkan Karışman, CANAN, Deniz Ezgi Sürek, Eda Emirdağ, Gökçe İrten, Gözde Ulusoy, Haydar Akdağ, Isabelle Heske, Özge Enginöz, Sibel Kocakaya ve Tutku Bulutbeyaz’ın kolaj çalışmalarına yer veriyor.
Fransızca “yapıştırma“ kelimesinden türemiş kolaj tekniği, kübizm ile sanat dünyasına girmiş ve devamında gelen Dadaist akımla birlikte gelişme göstermiştir. Sanatçıyı oldukça özgür bırakarak, deneyim ve yaratım sürecindeki sınırları kaldıran teknik günümüze kadar popülerliğini korumuş ve gelişmiştir. İlk yıllarında basit anlamda kağıt ve fotoğraf gibi malzemeleri kesip, yapıştırma temelleri üzerine dayanan geleneksel kolajın tanımı ortadan kalkmış ve çağdaş sanat içerisinde yeni bir soruyu doğurmuştur; “artık kolaj nedir?”, “her mix medya kolaj mıdır?” ya da tam tersi “her kolaj bir mix medya eser midir?”.
Sergi, izleyiciyi birbirinden farklı malzemelerle üretim yapan sanatçıların ‘’kolaj’’ çalışmaları ile bu soruya verdikleri cevapları izlemeye davet ediyor. Sergide kolaj olarak nitelendirdiğimiz eserler kağıt, seramik, video, kumaş gibi farklı formlarda ve düşünce biçimlerinde karşımıza çıkıyor.
Proje odasındaki iki ayrı açılış ile, önce Ahmet Said Kaplan’ın “Lumin, Yaşayan Yerleştirme” isimli interaktif dijital deneyiminin hemen ardından Hakan Gündüz’ün ‘’Artifact / Yüzler’ isimli sergisinin prömiyeri gerçekleşiyor. Mixer’in proje odasında ziyaretçilerin katılımı ile var olan, yaşayan dijital bir deneyimin ardından “Yapay zeka duyguları anlayarak estetik bir dışavurum gerçekleştirebilir mi?” deneyine katılma imkanı sunuyor.
Biyolüminesans canlılar, çevreleriyle iletişim kurmak için yaydıkları ışıkları kullanırlar, bu onların dış dünyayla iletişimlerinde en önemli öğeleridir. Çok çeşitli biyoluminesans yapabilen canlıların arasında en özellerinden biri sadece Yeni Zelanda’da bulunan mağaralar içinde yaşayan ve esere ilham olan “Arachnocampa luminosa” isimli türdür. Lumin, Yaşayan Yerleştirme, ziyaretçileri Yeni Zelanda’nın mağaralarına taşıyarak, dijital olarak simülasyonu oluşturulmuş ortam ile fiziksel bir şekilde etkileşime geçmelerini sağlıyor. Bu enstalasyon kayıt edilmiş veya üretilmiş statik bir video içermeden, eserin tüm görsel yapısı tıpkı Arachnocampa Luminosa’nın hiçbir ışık kaynağından güç almadan anlık olarak ışığı üretmesi gibi, ziyaretçi etkileştiğinde eser kendini üretiyor, etkileşime geçiyor ve ziyaretçi ayrıldığında iletişim kuracağı bir varlık olmadığı için ışık yaymayı bırakıyor.
6 Aralık, Cuma akşamı açılışı gerçekleşecek olan Lumin, Yaşayan Yerleştirme deneyiminde izleyicinin katılımı ile her şey o an da gelişiyor ve oluşuyor, kendini tekrar etmiyor.
Artifact, duygu durumlarındaki değişimlere göre eş zamanlı görüntüler üretmek için tasarlanmış insan-makine etkileşimli bir yapay zeka uygulamasıdır. Yapay zeka ile estetik değer taşıyan görseller üretmekle ilgili deneyler yapan Hakan Gündüz‘ün geliştirdiği Artifact, çoğunluğu yağlı boya ile yapılmış binlerce resmin görselleri ile oluşturulmuş veri seti kullanılarak, makine öğrenimi yöntemi ile eğitilmiştir.
27 Aralık Cuma akşamı açılışı gerçekleşecek “Artficat / Yüzler” sergisinde; makinelerin sanrılaması, duyguları algılayarak ifade edebilmesi ve empati kurabilmesi ile ilgili deneylerin sonucunda elde edilen resimlerden oluşan bir seçki ve makinenin sanrılamalarının görsel gezintisine ait bir video yerleştirmesi yer alacaktır.
