kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

Open Space’ten Seager Galeri’de sergi: “Ubiquitous Surfaces”

15 Kasım 2019

Open Space, 14 – 30 Kasım 2019 tarihleri arasında Londra’da Seager Galeri’de, Open Space Misafir Küratör Programı’nın ilk katılımcısı Rita Aktay küratörlüğünde gerçekleşecek “Ubiquitous Surfaces” başlıklı sergiyi düzenliyor.

Sergi; İstanbul merkezli dokuz sanatçının eserlerini, Huma Kabakcı Koleksiyonu’nda yer alan eserlerle bir araya getiriyor. Çalışmalarında İstanbul’u inceleyen sanatçılar, görsellerin üretimi ve kayıt süreçlerinin kentle olan ilişkimizi nasıl şekillendirdiğini araştırıyor.

Sergi, insan deneyimiyle iç içe geçmiş iki tür yüzeyi inceliyor: kent yüzeyleri ve imge yüzeyleri; mimari cephe ve ekran. Bu ikisi birbirinden ayrı değil hatta birbirlerine gittikçe daha çok benziyorlar; bir cephenin rengini değiştirmek artık aşağılayıcı bir imgeyi andırıyor.

Sergi, SALT Galata’da bir araya gelen ve çalışmalarıyla sergide Oddviz Kolektifi, Serkan Taycan ve Alper Şen’in (Artıkişler Kolektifi) gelişen görme biçimleri ve kentsel dönüşüm konularına odaklandıkları “Göz Ardında / Önünde Kent” isimli sanatçı konuşmalarını takiben gerçekleşiyor.

Serkan Taycan, Larissa Fassler ve Erdal Inci’nin işleri Taksim Meydanı’nı GIF’ten haritacılığa uzanan farklı imgeleme araçlarını kullanarak görselleştiriyor. Sanatçılar beton açıklık üzerindeki yüzey hareketlerini takip ederek insanların etkileşimlerini gözlemliyor, hatlarını çiziyor ve yeniden düzenliyor.

Oddviz Kolektifi, Kerem Ozan Bayraktar ve Lara Ögel ise siyasal tarihin kaydını tutan duvarların, binaların ve sokakların yüzeylerine daha yakından bakıyor. Şehir ve sakinleri arasındaki arayüzü oluşturan bu yüzeyler üzerindeki ifade ve aşınmalar, sanatçıların oyuncul müdahaleleri ile dile geliyor.

Ara Güler, Berkay Tuncay, Artıkişler Kolektifi ve Sevgi Ortaç’ın işleri ise imajların, kentin kolektif görsel hafızasını nasıl oluşturduğunu sorguluyor. Yirminci yüzyıl analog fotoğrafçılığından el kameralarına ve kırık jpeg dosyalarına kadar, imajların anlam ve duyguyu nasıl yaydığını düşündürüyor.

Sanatçıların hepsi bu veri yoğunluğunu işleyerek yeni etkileşimlerin önünü açmak adına, kimi zaman doğrudan kentin yüzeylerinde oluşan, kimi zaman ise ekranlara aktarılan imajları kaydediyor, belgeliyor, kopyalıyor, yeniden üretiyor, montajlıyor ve değiştiriyor.