PASAJ, Nisan – Haziran ayları arasında dolu bir program ile yeniden kapılarını açıyor. PASAJ’ın pandemi nedeniyle yarım kalan “Aklımı kurcalıyor, ruhuma dokunuyor” isimli programının son sergilerinden ikisi SAHA’nın desteğiyle Nisan ve Mayıs aylarında açılıyor.
PASAJ’da yer alacak ilk sergi, 15 – 30 Nisan 2021 tarihleri arasında Kıymet Daştan‘ın ismini PASAJ’ın bulunduğu handan alan Nimet adlı sergisi. Merkezine temel besin kaynağı ekmeği koyan sergi; sanatçının video, heykel, çizim ve objelerden oluşan yerleştirmesine ev sahipliği yapıyor.
Kıymet Daştan’ın yıllar önce Türk ekmeği etrafında şekillendirdiği ve onun standart formuyla çağrıştırdıklarını fiziksel formlara dönüştürmeye başladığı çalışmaları, han ve çevresinin hafızası ile bütünleşerek hayat buluyor. Sanatçı, süreci çalışmasının önemli bir parçası olarak tanımlıyor. Sergideki işleriyle, geçmişten bugüne hatıralar yolu ile hafızaya, malzemenin ruhuna, insan elinin ettiğine dikkat çeken Daştan, çetrefilli yolculukları şiirsel bir anlatım ile yaratıcı sürecinin merkezine yerleştiriyor.
Sanatçı, hayatında hatırladığı ilk kesikten yola çıkarak hazırladığı sergide, gündelik hayata işlemiş değer meselesi ve ikiyüzlülük üzerine düşündürüyor. Maruz kaldığımız olaylara şahitliğimize, olaylar karşısında kendimizi nasıl konumlandırdığımıza işaret ederken kesiğin açtığı yaraya bakmayı öneriyor. Çalışmalarını yerleştirme biçimi ile konumun nesneye verdiği anlama odaklanıyor.
Riya adlı 3 kanallı performans videosunda Daştan bir ekmeği eline alıp, yere atıyor. Sonra 3 defa öpüp başına koyuyor ve bu eylemi durmadan tekrar ediyor. Bedeni proporsiyonlarına göre bölüp göz hizasında ekranlara yerleştiren sanatçı, böylece aşamaları birbirinden ayırmanın algıyı nasıl değiştirdiğine dikkat çekiyor.
Alet adlı heykel çalışmasında fırıncıların ekmeğe, bozulmadan kabarabilmesi için attığı amorf kesiğin bronz dökümünü elin tutabileceği konumda yerleştiriyor. Yere Düşen Para çalışmasında müdahale ettiği eski 10 kuruş üzerindeki ekmeğin hammaddesi buğday başağını öne çıkarırken, Vatan çalışmasında toprak ile güçlü sembolik ve bağlamsal ortaklıklar kuruyor.
Ayrıca pandemi sürecinde ekmekle kurulan bağı yeniden ele alarak, sanatçı yerleştirmesine “Altı Sıfır” adlı yeni çalışmasını ekliyor. Türk parasının değerinin iyice düştüğü bu dönemde, 2005 yılında paranın üzerinden atılan sıfırların yeni banknot tasarımlarında ne ile doldurulduğuna bakarak gözümüzden kaçan bir detaya dikkat çekiyor.
PASAJ, Mayıs ayında ise Aslı Dinç’in bir işlemci kurulum odası olarak kurgulayacağı <andata> isimli sergisine ve Haziran ayında ise PASAJ’ın rezidans programı AIR Bayrampaşa’nın son sanatçısı Ali Kanal’ın, rezidans sürecinde ürettiklerine ev sahipliği yapacak. Serginin küratörü ise sanatçıya bu süreçte eşlik eden Christian Oxenius olacak.
Ayrıca Şilili sanatçı Eduardo Cruces ise Poéticas de Arte y Des-industrialización (Sanatın Şiirselliği ve Sanayisizleşme) ile küresel sanayisizleşme bağlamı ile sanatsal projeler vasıtasıyla sorgulama, test etme ve metodolojiler geliştirme üzerine geliştirdiği çalışmasını İstanbullu katılımcılar ile PASAJ’da paylaşacak.