kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

Pera Film’den yeni program: Bizans’a Yelken Açmak

8 Mart 2022

Pera Müzesi Film ve Video Programları (Pera Film), 28 Şubat – 20 Mart 2022 tarihleri arasında İstanbul’dan Bizans’a ve İstanbul’da Bu Ne Bizantinizm sergileri kapsamında hazırladığı Bizans’a Yelken Açmak seçkisini çevrimiçi ortamda izleyiciyle buluşturuyor.

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü iş birliğiyle eş zamanlı olarak ziyarete açılan sergiler, İstanbul’un Bizans araştırmalarının şekillendirmedeki rolünü ve Bizans’ın popüler kültürdeki temsillerini ele alırken, bu kapsamda gösterime sunulan film seçkisi, Bizans geçmişinin sinemadaki yansımalarını ortaya koyuyor.

Bizans İmparatorluğu döneminden günümüze, sanata ve mimariye bıraktığı etkilerle ortak bir miras olan Bizans geçmişinin yansımalarını ele alan Bizans’a Yelken Açmak adlı seçkide, Tarkovski ve Méliès gibi ünlü yönetmenlerin imzasını taşıyan 4 film yer alıyor. Sinemanın ilk yıllarından 1990’lara kadar farklı ülkelerden 4 filmi bir araya getiren seçkide; sinema sanatının öncü ismi Georges Méliès‘in Justinianus’un İnsan Meşaleleri, efsanevi Fransız yönetmen Louis Feuillade’ın Bizans’ın Izdırabı, ünlü Rus yönetmen Andrey Tarkovski’nin Andrey Rublev ve ödüllü yönetmen, sinema oyuncusu Dragan Marinković’in Bizans Mavisi adlı filmleri yer alıyor.

Hem teknik anlamda hem anlatı bakımından sinemanın gelişimine önemli katkıda bulunan Georges Méliès, Justinianus’un İnsan Meşaleleri adlı kısa filminde, Bizans İmparatoru Justinianus’un düzenlediği bir ziyafeti konu alıyor. Konuklarını eğlendirme peşindeki imparator, seçtiği üç kurbanı kazıklara bağlatarak yaktırıyor.

Sessiz film döneminin efsanevi yönetmeni Louis Feuillade, Bizans İmparatorluğu’nun son dönemini ele alan sıra dışı tarihi filmi Bizans’ın Izdırabı ile programda yer alıyor. 1913 yapımı film, Konstantinopolis şehrinin Osmanlılar tarafından uğradığı saldırıyı ve sonrasındaki fethini anlatıyor.

Dünya sinemasının en etkili yönetmenlerinden Andrey Tarkovski’nin, geleneksel anlamda hikaye anlatmaktan ziyade atmosferini bir resim gibi kurduğu Andrey Rublev, 15. yüzyılda yaşamış bir ikona ressamının hayatını anlatıyor. Feodal şiddetin ve insani sefaletin pençesindeki bir ortamda konuşma isteğini kaybeden Rublev, Ortaçağ Rusyası’nda yıllarca sessizlik içinde dolaştıktan sonra, büyük bir gümüş çan yapımını üstlenen bir oğlanla karşılaşır ve yeniden konuşmaya başlar.

Seçkinin son filmi Bizans Mavisi, Hazar Sözlüğü ile dünya çapında ün kazanmış yazar Milorad Pavić’in bir öyküsünden uyarlandı. Yönetmenliğini Dragan Marinković’in üstlendiği 1993 yapımı filmde Bizans kilise fresklerinde kullanılan ebedi mavi boyanın arayışı, Avrupa’nın Balkanlarla buluştuğu şehvetli bir aşk öyküsüne dönüşüyor.