kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

Pera Müzesi’nde yeni sergi: “Kristal Berraklığı”

22 Aralık 2020

Pera Müzesi, pandeminin etkisi altında geçen 2020 yılına, bu küresel krize atıfta bulunan yeni bir sergiyle veda ediyor. 22 Aralık 2020 – 7 Mart 2021 tarihleri arasında gerçekleşen Kristal Berraklığı başlıklı serginin küratörlüğünü Elena Sorokina üstleniyor.

Sergi; farklı ülkelerden 20 sanatçının, çevresel ve toplumsal konuları kristaller ışığında ele alan eserlerini bir araya getiriyor. Küratör ve sanatçıların, ekolojik bir duyarlılıkla yaklaştıkları, her sanatçının kendi yaratıcı ve siyasi bakışını, duyusal ve duygusal damgasını yansıtan sergi, küresel şeffaflık, insan toprak ilişkisi, salgın sürecinde oluşan yeni bedensel davranışlar, diller, ve bunların medyadaki yeri gibi konulara odaklanıyor.

Kristal imgesinin çağrıştırdığı şeffaflık kavramını farklı anlamlarıyla ele alan sergi, büyük bir ekonomi oluşturan minerallerin topraktan çıkarılmasıyla ilgili etik ve ekolojik sorunları da mercek altına alıyor, sanatsal üretimde iş birliğinin altını çiziyor.

Farklı ülkelerden ve nesillerden sanatçıları bir araya getiren sergide; Sammy Baloji, Minia Biabiany, Katinka Bock, Bianca Bondi, Gaëlle Choisne, Kıymet Daştan, Elmas Deniz, Sinem Dişli, Gluklya (Natalia Pershina-Yakimanskaya), Deniz Gül, Ilana Halperin, Gülsün Karamustafa, Yazan Khalili, Paul Maheke, Şener Özmen, İz Öztat, Hale Tenger, Güneş Terkol, Berkay Tuncay ve Adrien Vescovi’nin eserleri yer alıyor.

Ekolojik uygulamalar ve ‘sürdürülebilir küratörlük’

Sorokina, başlangıçta saydamlık ve matlık, toprak ve büyüme kavramlarından yola çıkan Kristal Berraklığı projesinin, pandemiyle birlikte ekolojik küratörlüğü daha da fazla odağına alan bir sergiye evrildiğine dikkat çekiyor. Büyüleyici görüntüsüyle tarih boyunca insanları etkisi altına alan kristal imgesinden yola çıkan sergi, günümüz küresel sorunlarını sanat eserleri aracılığıyla yeniden sorgularken, üretim sürecinde projelerin daha sürdürülebilir kılınmasını sağlayan ekolojik uygulamaları benimsiyor. Kristal Berraklığı, sürdürülebilir küratöryel pratikler ve ekoloji üzerine düşünmenin ötesine geçerek, sanatsal, küratöryel ve kurumsal çalışmaların üretim, sergileme ve geri dönüşüm süreçlerindeki ilişkilerle bir ekosistem yaratmayı hedefliyor. Bu doğrultuda, yapıtların yerel ve iş birliğine dayalı üretimi, yaratıcı geri dönüşüm stratejileri ve sanatçıların daha az seyahat etmesi gibi karbon ayak izini azaltmaya yönelik yöntem ve araçların klasik bir sergi formatı çerçevesinde, yerel ve uluslararası sanatçıların yer aldığı bir müze sergisi içinde uygulanmasına yönelik bir deneme niteliği taşıyor. Bruno Latour’un Ayağımız Yeryüzüne Bassın ve Byung-Chul Han’ın Şeffaflık Toplumu adlı kitaplarının, serginin itici gücü olduğunu belirten Elena Sorokina, bu iki düşünüre atıfla “Yeryüzünü ‘etkin, yerel, sınırlı, duyarlı, kırılgan, titreyen ve kolayca rahatsız edilebilen bir kılıf’ olarak görmeliyiz” diyor ve ekliyor: Bugün herkes her şey hakkında bilgi edinebilir. Her şey -ve herkes- şeffaf, örtüsüz ve ifşa edilmiş durumdadır. Ne var ki şeffaflığın karanlık bir tarafı da vardır ve biz farkına bile varmadan matlığa dönüşebilir.”

Sergiye eşlik eden katalogda küratör Elena Sorokina’nınsunuş metnininyanı sıra, ünlü düşünür Bruno Latour’un projeye ilham oluşturan yazısı, sanat tarihçisi Spyros Papapetros’un kristallerin yapısına ve özelliklerine ilişkin makalesi ile sanatçı Katy’taya Catitu Tayassu’nun kristallerden yola çıkarak şamanist şifacılık ve ritüelleri konu alan makaleleri bulunuyor. Son olarak, sergiye katılan sanatçıların eserleriyle ilgili açıklamalar ve görseller sunuluyor.