kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

Pg Art Gallery’de iki yeni sergi

15 Şubat 2019
Pg Art Gallery16 Şubat – 15 Mart tarihleri arasında Çukurcuma’daki ana mekânın giriş katında Yonca Karakaş‘ın ikinci kişisel sergisi ‘Botanik Hastanesi’ne ev sahipliği yaoıyor. Sergiye eş zamanlı olarak galerinin alt katında ise, ‘Arie Amaya-Akkermans küratörlüğünde Cansu Sönmez ve Tuğba Çınar‘ın üretimlerinin görülebileceği ‘Sınırda’ adlı sergi yer alacak.
İlk kez izleyiciye açılan alt kat yani Pg Basement, galeri programlarında yer bulamayan genç sanatçılarla birlikte yapılabilecek daha deneysel projeleri desteklemek ve teşvik etmek amacıyla oluşturulan bir proje mekânı.

İki genç sanatçı, Cansu Sönmez ve Tuğba Çınar Pg Basement’ın “Sınırda” başlıklı ilk sergisinde, kamu mimarisi, toplum yaşamı, yaşam ve ölümün rolü arasındaki bir dizi ilişkiyi araştırıyor. İstanbul’un sonu gelmez hafıza kaybı ve yıkım döngüleriyle ayırt edilen modern mimari tarihinden yola çıkan iki sanatçı, kentsel dönüşümlerin (banliyölerden kente, soylulaştırmadan şirketleşmeye, kamusaldan özele dönüşümlerin) nasıl aynı zamanda hafızadaki bir dönüşümü içerdiğine odaklanıyor: Kalıcı bir durum olarak yıkımın şiddeti -kent yüzyıllardır bir yıkım ve inşa halinde- evde olma olanağını belirsizleştiriyor, tam da bu yüzden geçici ve eğreti olarak algılanan sivil toplumu aşındırıyor. Hafızadaki bir değişim, hatırlanması için belgelenmediğinde zaman karşısında yitip gidiyor, unutkanlığın mekânı haline geliyor.
Simülasyondan oluşan bir Botanik Hastanesi’nde çalışan karakterlerin, zamanla konak olarak kullandıkları bu alanda belleğe ait aksak görüntüler ile düzensiz bir duruma girmeleri söz konusu.

Yapay zeka ve belleğin birbirinden aldıkları donelerin oluşturduğu mevcut görüntülerde, hiçbir şey tam olarak düzgün bir şekilde ilerlemiyor. Gerçeklikten alınan referanslarla simülasyon alanın bu hatalarla kendini görselleştirmesi söz konusu. Çünkü bellek, anılara ulaşırken hiçbir zaman lineer bir yol izlemiyor. Aksine geçmiş, gelecek ve şimdiden aynı anda besleniyor. “Bellek” kelimesi geçmişe ait belirli anılar olarak gösterilse de sürekli geleceği tasvir ve hayal eden bir yapı içerisinde.

Karakaş’a göre; nerede olursak olalım bulunduğumuz yerde herhangi bir durum karşısında yapacağımız ilk şey, belleğimizden faydalanmak olacaktır. İnsan bellektir ve başka bir şey değil!

Arkaik yapının da belleğe yardım ettiği seride, var olan figürler mevcut gerçekliğin simülasyon alanındaki epigonu olmaktan öteye gidemiyor.