Pilot Galeri, 10 Eylül – 22 Ekim 2022 tarihleri arasında Ali Miharbi’nin ‘Serbestlik Dereceleri’ başlıklı, galerideki üçüncü solo sergisine ev sahipliği yapıyor.
Sergi, insanın içinde var olduğu çevrenin fiziksel ve düşünsel hareket olanaklarını çeşitli yollardan sınayarak izleyicisine bu olanakların inceliklerini çeşitli araçlar ve mekâna özgü yerleştirmeler ile gözlemleme ve deneyimleme şansı veriyor.
Kontrol teorisinde sıklıkla kullanılan “serbestlik dereceleri” terimi, bir sistemin parçalarının hareket çeşitliliğini ifade eder. Daniel Dennett, organizmaları ve çevrelerini de sistemler olarak ele alır ve terimi insan özgürlüğü bağlamında inceler; insanın fiziksel ve düşünsel özgürlük seviyesi ile verebileceği kararların sınırlılığı arasında bir karşılaştırma yapar. Bir noktada, kişinin fiziksel hareket alanı kısıtlı olduğu halde düşünsel potansiyelinin ne kadar geniş olduğunu vurgular. Ali Miharbi’nin Serbestlik Dereceleri, tam olarak bu iki paralel çizgi arasındaki alanın sergisidir.
Orta Çağ’da büyüsel düşünce biçimi ile mantıksal olasılıkları bir araya getirmiş olan ve günümüzün bakışıyla ön-bilgisayar sistemleri olarak kabul edilen kodlanmış tekerlek mekanizmaları, Miharbi’nin Geçişli Fiiller ve Çok Güzel eserlerine ilham kaynağı olur. Çeşitli durumları ve olayları rastgele karıştıran bu mekanizmalar, aynı zamanda modernite öncesinde kehanet araçları olarak da kullanılmıştır. Bu tarihsel arka plandan yola çıkan Miharbi, bilim öncesi düşünceyi besleyen bu araçların, o zamanlar kullanıldığı hâliyle geleceği tahmin etmek veya mutlak bir gerçekliği ortaya çıkarmak yerine, insanın önündeki seçeneklere ve aksi takdirde fark edilmeyecek alternatif rotalara yönelik farkındalık yaratmaya yardımcı olabileceğini iddia eder.
Sergi, izleyiciye etkileşimli eserler aracılığıyla kendilerinin farkında olmadıkları potansiyelleri hakkında bilgi edinebileceği bir kaynak sunar. Tesla Vanası, sergi için mekâna özel bir yerleştirme olarak üretilen ve galeri alanının mimarisine müdahale eden bir iştir. Ziyaretçileri hareket eden, duran ve yön değiştiren akışkan parçacıklar olarak hayal eder. Mekândaki izleyicilerin hareketini sınırlayan yapısı nedeniyle izleyici normalde tercih etmeyeceği şekillerde hareket etmeye zorlar ve bir noktada izleyicinin kendi “serbestlik derecesini” sorgulatır. Su Hattı, insanlığa yönelik ekolojik tehditlerden ve dünya ile insan arasındaki ilişkideki en büyük çevresel tehlikelerden biri olan “deniz seviyesindeki yükselmeyi” akla getirir. Pilot Galeri’nin duvarı, dikkatli hesaplamalarla bulunduğu coğrafi konumun deniz seviyesine yakınlığına göre işaretlenmiştir. Olası bir felaket senaryosunda bu işin karşısındaki izleyicinin, galeri alanının ve İstanbul’un içinde bulunabileceği durum ise, izleyicinin hayaline bırakılmıştır. Duygu Uzayı Rotaları #2022.06.10_2, sadece makine ya da algoritma tarafından yapılmayan, makine yeteneklerinden yararlanarak anlamlı bir sonuç üretebilen ve insanlar ve makinelerin işbirliği yaptığında ortaya çıkabilen bir çalışma örneği olarak karşımıza çıkar. Miharbi, modern psiko-dilbilimsel deneylere dayanarak üç boyutlu kavramsal bir uzayda binlerce rastgele rota içinde düzenli aralıklarla durma noktalarını (ve o noktaya en yakın üç kelimeyi) işaretlemek için bir bilgisayar programı kullanarak döngüsel yolculuklar üretir. Kelimelerin çağrışımlarına göre ilişkilendirilmiş iki veya üç boyutlu baskılar, sünger parçaları, asansör ağırlıkları ve bitki çayları gibi çeşitli nesneler, özellikle işi deneyimleyen herkesin yola çıkılan kavramsal yolculuk ile bağlantı kurabilmeleri için olabildiğince bağlamsız nesneler olarak yerleştirmede yerlerini almışlardır.