kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

Sadberk Hanım Müzesi’nde iki yeni sergi

27 Eylül 2022

Sadberk Hanım Müzesi, 10 Eylül 2022 – 31 Mayıs 2023 tarihleri arasında, Hülya Bilgi küratörlüğünde düzenlenen ve Sadberk Hanım Müzesi ve Ömer M. Koç koleksiyonlarından zengin mektup ve evrak çantaları seçkisinin yer aldığı ‘Arkadaşım İçin’ başlıklı sergiye ve 10 Eylül 2022 – 28 Şubat 2023 tarihleri arasında ise cam sanatçısı Felekşan Onar’ın yazar ve küratör Arie Amaya-Akkermans ile çokdisiplinli bir iş birliği içinde gerçekleştireceği ‘Ütopyadan Sonra: Kuşlar’ başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.

Arkadaşım İçin sergisinde, Osmanlı dericiliğinin ve işlemeciliğinin geldiği doruk noktayı gözler önüne seren, 17. yüzyıl sonlarından itibaren özellikle rotasını Osmanlı topraklarına çevirmiş Batılı diplomatlar ve tüccarlar için üretilen işlemeli mektup ve evrak çantaları yer alıyor. Sergi kapsamında Sadberk Hanım Müzesi ve Ömer M. Koç koleksiyonlarından zaman içinde birbirinden bağımsız olarak gelişen zengin içerikli iki eser grubu bir araya gelip ziyaretçinin ilgisine sunuluyor. Osmanlı deri işçiliğinin ulaştığı doruğun bir manifestosu olan, günümüze kadar bozulmadan ulaşıp sergilenen 91 çantadan 76’sı mektup, 15’i ise evrak çantasından oluşuyor. Zamanın tanıklığını yapan çantaların en erken tarihlisi 1669’da en geç olanı ise 1835’te üretilmiştir. Dünya koleksiyonlarında da kendilerine yer bulan, Avrupalı kullanıcılarının prestij göstergesi olarak gördüğü işlemeli deri mektup ve evrak çantaları, Osmanlı el işlemeciliğinin önemli grubunu oluşturmaktadır.

Özellikle İstanbul ve İzmir gibi önemli diplomasi ve ticaret merkezlerine gelen seyyahlar, tüccarlar ve diplomatlar bu şehirlerdeki çarşı esnafının hediyelik eşya türünde ürettiği, üzerleri Osmanlı motifleriyle süslenmiş bu çantalara çok rağbet göstermişlerdir. Üzerleri işlemeli olarak satışa hazır bekleyen bu çantalara sipariş üzerine yapıldığı yerin, tarihin ve ısmarlayanın adı yazılır, mektup ve kıymetli evrakları muhafaza etmek veya hatıra eşyası olarak ülkelerine götürmek üzere sahiplerine teslim edilirdi. Kimi zamansa istek üzerine bir ithaf yazısı da işlenirdi. Sergiye adını veren “Arkadaşım için” çantalara işlenmiş ithaflar arsında en dokunaklı mesaj olarak öne çıkıyor. Hülya Bilgi tarafından sergi kapsamında, Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan yayın ise bu tür çantaların toplu olarak etraflıca tanıtıldığı, şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı çalışma niteliğindedir.

Zaman içinde farklı ülkelerden toplanarak oluşturulan ve her geçen gün zenginleşen bu iki koleksiyonu bir sergi projesiyle ziyaretçinin yorumuna ve yeni çalışmalara açan Sadberk Hanım Müzesi, bu çantaları, yüzyıllar sonra nihayet üretildikleri en önemli merkez olan İstanbul’a geri getirmiş ve sergilemiş olmanın haklı gururunu yaşamaktadır. 

Sadberk Hanım Müze’sinde yer alacak ilk çağdaş sanat sergisi olma özelliğini taşıyan ‘Ütopyadan Sonra: Kuşlar’ sergisi heykel, tiyatro, video, arkeolojik eser ve saha araştırmalarını kapsıyor. Müzenin arkeoloji bölümünün en üst katında yer alan sergi, müze koleksiyonundan seçilmiş eserlerle diyaloğa giren bir dizi yeni cam heykel, kısa filme dönüştürülmüş çağdaş bir oyun ve sanatçı ile küratör tarafından iki yıl boyunca yürütülen araştırma süreci hakkında bir monografi olmak üzere üç ana bileşen etrafında tasarlandı. 

“Ütopyadan Sonra: Kuşlar” Berlin’deki Bergama Müzesi’nde yolculuğuna başlayan ünlü projesi “Kanatsız Kuşlar”ın başarısının ardından Felekşan Onar’ın sergiyle aynı ismi taşıyan son dönem çalışması. Eserler geleneksel cam yapımında kuşların diline geri dönen, kalıpla şekillendirme ve alçı kalıba üfleme tekniklerini kullanan ve bölgede Geç Tunç Çağı’na kadar uzanan binlerce yıllık cam yapım pratiğine atıfta bulunan bir heykel serisi olarak dikkat çekiyor. “Ütopyadan Sonra: Kuşlar” sergisi, tanımlı bir zaman veya mekâna sahip olmaksızın ilk defa MÖ. 414 yılında anlatılan bir hikâyeyi dile getiriyor. Amaya-Akkermans tarafından Aristofanes’in Kuşlar’ına nazire olarak kaleme alınan dramatik bir piyesin ana kahramanı olan kuşlar, arkeolojik eserlerin teşhir edildiği vitrinlerin içinde, arkeoloji ile çok zamanlılık, derin geçmişin anlamı ve insanların bu anlamı nasıl şekillendirdiğini sorgulayan bir dizi karmaşık sohbet başlatıyorlar.