kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

SOMArts Cultural Center’da yeni sergi: “Sounds Like Home: Longing and Comfort through Lullabies”

14 Temmuz 2021

SOMArts Cultural Center tarafından düzenlenen 2020–2021 Konuk Küratör Programı’nın üçüncü ve son sergisi Sounds Like Home: Longing and Comfort through Lullabies”, 16 Temmuz – 22 Ağustos 2021 tarihleri arasında San Francisco’daki SOMArts Ana Galeri’de gerçekleşiyor.

Küratörlüğünü ikiz kardeşler Duygu ve Bengü Gün‘ün yaptığı serginin sanal galeri deneyimi, 16 Temmuz’da SOMArts’ın internet sitesinde ziyarete açılacak.

Sounds Like Home sergisinin küratörleri, San Francisco’da yaşayan Duygu ve İstanbul’da yaşayan Bengü, aile geçmişlerindeki göç deneyiminden ve kendi göç hikâyelerinden ilham alırken, küçük yaşlardan beri ilgi duydukları müziğin bu tarihsel anlatı ve aktarımlarda ne kadar önemli rolü olduğunu gözlemliyorlar. Sounds Like Home kültürel belleğin nasıl korunduğunu ve çocukluğumuzdan gelen basit melodiler yoluyla nasıl aktarıldığını sorguluyor. Kültürün dinamik yapısından yola çıkarak ninnilerin, aile hikayelerinin ve peri masallarının toplumsal cinsiyet rollerini ve kültürel normları aktarma biçimine meydan okuyor.

Sergide, uluslararası ölçekte farklı çalışma ve yaratıcı uygulama alanlarında üretim yapan sanatçılar yer alıyor. Buluntu malzemelerle yarattığı Second Childhood projesi ile Anastasia Georgievskaya, çocuğunun doğumu sonrasında ruhunda, fizyolojisinde ve yaşam amacındaki değişimler arasında tarihsel ve maddesel bağlar kuruyor. Güneş Terkol ve İris Ergül ise kumaş ve dokuma malzemelerle oluşturdukları büyük ölçekli yerleştirmeler için kişisel hikayelerden, mitolojiden, felsefeden ve ritüellerden yola çıkıyor.

Fotoğrafçı ve National Geographic kâşifi Hannah Reyes Morales‘in eseri Living Lullabies, küresel sorunların tüm dünyada çocuk şarkılarına ve masallara nasıl yansıdığına ışık tutuyor. Zsudayka Nzinga Terrell ise, Afrika diasporasında sürdürülen geleneksel sanat formlarını birleştirerek tarihin gücünü gösteren ve görsel sanatların kültür ve kimliği tanımlamaya nasıl yardımcı olduğunu anlatan eserler sunuyor. Farklı disiplinlerde çalışan sanatçı Rashin Fahandej’in devam eden serisi A Father’s Lullaby ise, kişisel hafıza üzerinden kitlesel hapsetmenin yapısal şiddetini sorguluyor.

Sounds Like Home, 15 Temmuz gecesi, sanal bir açılış resepsiyonuyla başlayacak. Küratörlerin ve sanatçıların katılacağı panel ile açılacak etkinlikte, şarkıcılar Mahsa & Marjan Vahdat ve Khatchadour Khatchadourian’ın canlı performansları yer alacak.

Carnegie Hall Weill Müzik Enstitüsü’nün geliştirdiği bir program olan The Lullaby Project, Noe Music ve Homeless Prenatal Program’dan (HPP) katılımcıları bir araya getiren 30 Temmuz Cuma günü gerçekleşecek sanal söyleşide, “evsizlik” ve “konut güvencesizliği” gibi başlıklar ile, yeni ebeveynleri zorlu yaşam koşullarında destekleme girişimleri paylaşılacak.

Dünyanın farklı yerlerinden sanatçı ve araştırmacıları bir araya getiren Sounds Like Home: Longing and Comfort through Lullabies şu sorulara yanıt arıyor: “Farklı dil ve kültürlerden ninniler arasında bir bağ var mı? Ninnilerin içerdikleri mesajları aktarma biçimimiz zamanla nasıl değişiyor?”

Sergide eserleri yer alan sanatçılar: Anastasia Georgievskaya, Ceyda Oskay, Daniel Konhauser, Duygu Gün, Elena Mencarelli, Güneş Terkol, Hannah Reyes Morales, Husniya Khujamyorova, İris Ergül, Nooshin Hakim, Rashin Fahandej, Taro Hattori, Zsudayka Nzinga Terrell