kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

Summart’ta yeni sergi: ‘Gerçekte Olmayan Şeylerin Zihinsel Tahayyülleri’

11 Şubat 2022

Summart, 8 Şubat – 12 Mart 2022 tarihleri arasında Nergis Abıyeva ve Uras Kızıl küratörlüğünde düzenlenen ‘Gerçekte Olmayan Şeylerin Zihinsel Tahayyülleri’ başlıklı grup sergisine ev sahipliği yapıyor.

Sergide; Ahmet Aydın Atmaca, Seçil Büyükkan, Ece Cangüden, Metin Çelik, Yüksel Dal, Irmak Dönmez, Uğur Güler, Gökçe Hiçyılmaz, Behçet Safa, Eda Sütunç ve Özlem Şahinler‘in eserleri yer alıyor.

Gerçekte Olmayan Şeylerin Zihinsel Tahayyülleri, gerçekle gerçek olmayan arasındaki hudutta, gerçek olmayana, yani “şimdi ve burada” deneyimlemediğimiz için gerçek olmadığı kabul edilen spekülatif gerçekliğe yakın üretimleri odağına alıyor. Birbirinden farklı veçheleri olsa da birbirleriyle ilişkilenebilen çalışmaları bir şemsiyenin altında toplama denemesi olan sergi, verili gerçeklik algısındaki değişimle ilişkili. Söz konusu gerçeklik, “gerçek” olarak kabul edilenin yeniden ‘bedenlenebileceğine’ dair varsayımlara dayanıyor. Gerçekte Olmayan Şeylerin Zihinsel Tahayyülleri, hümanizmin insan merkezli düşünce biçiminin ya da Aydınlanma’nın insan aklına duyduğu sarsılmaz inancının ardından, 21. yüzyılda ortaya koyulan insan sonrası ve yeni materyalizm gibi, farklı olasılıklara sevk eden düşünce biçimlerinin bir uzantısı.

Sergi, ismini Ursula K. Le Guin’in yazar Borges’i anlatırken kullandığı “gerçekte olmayan şeylerin zihinsel temsilleri” tanımlamasından alıyor. Gerçekte Olmayan Şeylerin Zihinsel Tahayyülleri, edebiyattaki büyülü gerçekçiliğe yakın üretimleri odağına alarak, mekân, zaman, beden, cinsiyet açılarından “kurmaca” bir atmosferin olasılıklarını arıyor. Doğa biliminin bir nesnesi olarak tesis edilemeyen bir dünyanın, yeni gerçeklikleri yaratmadaki ifadelerinin görsel kaydını tutuyor. Sergi; heteronormatif düzene karşı tanımlanamaz olanı öne çıkararak izleyiciyi kadın-erkek, zihin-beden, doğa-kültür, gerçek-hayâli, dilsel-görsel ayrımlarını yeniden düşünmeye davet ediyor.