kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi Türkiye Pavyonu açıldı

10 Mayıs 2019

Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi, 11 Mayıs’ta kapılarını açıyor. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nda ise İnci Eviner’in Biz, Başka Yerde adlı eseri yer alıyor.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) koordinasyonunda, 2011 yılından bu yana Tofaş çatısı altındaki Fiat’ın desteği ile gerçekleştirilen Türkiye Pavyonu, 24 Kasım tarihine kadar Venedik Bienali’nin ana mekânlarından Arsenale’de ziyaret edilebilir.

Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi, 11 Mayıs’ta genel açılışı öncesi profesyoneller için gerçekleştirilen ön izleme günleriyle başladı. Türkiye Pavyonu’nda yer alan Biz, Başka Yerde adlı eser, sanatçı İnci Eviner ve proje ekibinin katılımıyla, 9 Mayıs Perşembe günü düzenlenen açılışla uluslararası sanat dünyasına tanıtıldı.

Biz, Başka Yerde Hakkında

Biz, Başka Yerde için Türkiye Pavyonu’nu bir sahneye dönüştüren İnci Eviner, bu sahnede, çizdiği desenler ve bu desenleri hayata geçiren karakterlerin videolarının mimari, ses, performans, obje gibi farklı öğelerle bir araya geldiği “dünya içinde bir dünya” yaratacak. Açık kalacağı yedi ay boyunca işleyecek ve etkileşime açık olacak mekân, oluşturduğu farklı duyusal ve görsel katmanlarla Türkiye Pavyonu’nu izleyicilerin de parçası olacağı bir deneyim alanına çevirecek.

Eviner, Biz, Başka Yerde’yi toplu yer değiştirmelerin sonucunda ortaya çıkan mekânlara dair bir yapıt olarak tanımlıyor. Siyaset kuramcısı Hannah Arendt’in 1943 yılında kaleme aldığı Biz Mülteciler metninin “Evimizi kaybettik, yani günlük yaşamın aşinalığını. İşimizi kaybettik, yani bu dünyada bir işe yaradığımıza dair inancı. Dilimizi kaybettik, yani tepkilerin doğallığını, jestlerin sadeliğini ve duyguları olduğu gibi ifade etmeyi” cümlelerinden hareketle Eviner, insanların dünya ile ilişkisinin doğallığını kaybetmesi durumuna odaklanarak temel insanlık durumunun ne olduğu sorusunu soruyor. Eviner, “İnsanların dünya ile ilişkisinin doğallığını ve jestlerin basitliği kaybetmesi ve günlük insani ihtiyaçların siyasallaşması hâlâ büyük kitlesel yer değiştirmelerin yaşandığı günümüzde aciliyetini koruyor. Ve belli ki yeni bir insan-canlı tanımına, hatta bunlar arasında farklı bir ilişkiselliğe ihtiyaç var. Ben ve biz olanla başka bir yerde buluşmanın ve aynı zamanda burada olanla hafıza arasındaki eksik ve kayıplarla karşılaşmanın zamanı geldi diye düşünüyorum” diyor.

İnci Eviner’in zamandan, coğrafyadan ve zihinden bağımsız bir mekân yarattığı Biz, Başka Yerde, içine giren izleyicileri de bu yerinden edilmiş, hafızası silinmiş çılgın topluluğun bir parçası haline getiriyor. Ortadan ikiye yarılmış mekânın farklı duyusal ve görsel katmanları, “arada kalanların” dünyasını tüm şiddetiyle görünür kılarken, izleyiciler de yarım kalan hikâyelerini ve eksik olan bir parçalarını sürekli arayıp duran bu hayali karakterler arasında, zihinlerinin bilinmeyen köşelerine yolculuk ediyor. Böylece Biz, Başka Yerde, Türkiye Pavyonu ziyaretçilerini Venedik Bienali’nden koparıp yeraltıyla yerüstü arasındaki hayali-fiziksel bir yerde, bilinç ve bilinçdışı arasında kayıp, silinmiş bir (başka) yerde olma hissini yaşatıyor.

Biz, Başka Yerde, eserlerinde bireyin beden hareketlerinin, onun ruhunu ve davranışını nasıl şekillendirdiğini inceleyen sanatçı İnci Eviner’in sanat pratiğine de ayrıntılı bir bakış imkânı sağlıyor. İnci Eviner bu durumu “Bu figürler diğer yarılarını bulmak için mekân boyunca hiç durmadan yer değiştiriyor. Bu çaba aslında kesintiye uğratılmış, iptal edilmiş hafızalarını ve bedenlerini yeniden ele geçirme çabası. Figürler bu kurguyu yaparken mitolojiler, anılar ve günlük hayatın alışkanlıkları ile neşe ve acılarını birer birer toplayıp yerlerine yerleştirmek zorunda kalıyor. Kendimi bütün bunlara tanıklık etmek için olayların içinde ve aynı zamanda dışında tutmaya çalışıyorum. Tanık olmanın sorumluluğu, biz olmayı sorgulamaktan geçiyor” sözleriyle açıklıyor.

Farklı Disiplinleri Bir Araya Getiren Çok Katmanlı Bir Proje

İnci Eviner, Biz, Başka Yerde isimli yapıtında küratör Zeynep Öz’ün yanı sıra farklı disiplinlerden isimlerle birlikte çalıştı.

Mimari Proje: Venedik Bienali ana mekânlarından tarihi Arsenale bölgesindeki Sale d’Armi binasındaki 500 metrekarelik Türkiye Pavyonu’nu değiştiren çok katmanlı yerleştirmenin mimari projesi Birge Yıldırım Okta ve Gürkan Okta tarafından yapıldı.

Ses Tasarımı: İnci Eviner’in besteci ve ses tasarımcısı Tolga Tüzün’le birlikte hayata geçirdiği sesler, sergi boyunca izleyiciye eşlik ederek, Eviner’in deyimiyle “mekânın dokularına sızan duygu parçacıklarını saklandıkları yerden çıkarıyor.” 22 ayrı kanaldan mekâna dağılacak ses tasarımı, izleyicileri yönlendirerek her köşede farklı duyular yaratıyor.

Video: Performans sanatçıları Canan Yücel Pekiçten, Melih Kıraç ve Gülden Arsal, İnci Eviner’in alameti farikası desenlerini, öğrenilmiş dans figürlerinin dışında yeni bir beden kapasitesi arayışıyla videolara taşıdı. Türkiye Pavyonu’nun içerisinde 10 ayrı noktada yansıtılacak ve sürekli hareket halinde olacak videoların görüntü yönetmenliğini Aydın Sarıoğlu, post prodüksiyonu ise Cem Gökçimen ve Cem Perin gerçekleştirdi.

Objeler: Türkiye Pavyonu’nda yer alan objeler de mimari tasarımla bir araya gelerek farklı görüş açıları yaratıyor. İnci Eviner tarafından tasarlanan demir parmaklıklar, yarım sandalyeler, seramik masklar ve yarım pisuarlar İstanbul ve Bozüyük’te farklı fabrika ve atölyelerde üretildi.

Performans: Canan Yücel Pekiçten ve Melih Kıraç, 7-10 Mayıs tarihleri arasında bienalin ön izleme günleri boyunca, Türkiye Pavyonu’nda Space Occupiers adlı canlı bir performans da gerçekleştirecek.

Görsel Kimlik: Projenin görsel kimliğinin ve Türkiye Pavyonu’nun açılışıyla birlikte ziyaretçilerle buluşacak yeni yayının tasarımını ise Okay Karadayılar ve Ali Taptık (ONAGÖRE) üstleniyor.

Biz, Başka Yerde kitabı

Sergi kapsamında hazırlanan Biz, Başka Yerde başlıklı kitapta İnci Eviner’in desenlerine ve yapıtı için oluşturduğu karakterlere, Orhan Pamuk’un sergiye özel olarak kaleme aldığı ve Eviner’in yarattığı hayali karakterlerine ses verdiği bir metin eşlik ediyor. Kitapta ayrıca küratör Zeynep Öz’ün önsözü ile İstanbul Bienali ve İKSV Güncel Sanat Projeleri Direktörü Bige Örer ile Eviner’in bir söyleşisi yer alıyor. Yayının tasarımı Okay Karadayılar ve Ali Taptık’a (ONAGÖRE) ait.

Dağıtımı Yapı Kredi Yayınları tarafından üstlenilen kitap, Türkiye Pavyonu’nun açılışıyla birlikte Venedik’te satışa sunulacak. Kitap, Türkiye’de Mayıs ortasından itibaren seçili kitabevlerinden edinilebilir.

Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi

Bu yıl 11 Mayıs–24 Kasım 2019 tarihleri arasında gerçekleşecek olan Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi’nin küratörlüğünü Ralph Rugoff üstleniyor. Başlığı May You Live in Interesting Times (Tuhaf Zamanlarda Yaşayasın) olarak açıklanan bienalde, Rugoff’un küratörlüğünü yaptığı ana serginin yanı sıra Arsenale ve Giardini’de Türkiye Pavyonu’nun da aralarında bulunduğu 90 ülkenin sergileri yer alıyor. Gana, Madagaskar, Malezya ve Pakistan bu yıl ilk kez ülke pavyonlarıyla bienale katılıyor.

Venedik Bienali Türkiye Pavyonu Hakkında

2007’den bu yana İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın koordinasyonunda düzenlenen Türkiye Pavyonu sergisi, İKSV’nin girişimi ve 21 destekçinin katkılarıyla, 2014–2034 yılları arasında Türkiye’nin kullanımına tahsis edilen Arsenale’deki uzun süreli mekânda yer alıyor.

58. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu, 2011 yılından bu yana Türkiye Pavyonu’na destek veren Tofaş çatısı altındaki Fiat sponsorluğunda, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile TC Dışişleri Bakanlığı’nın himayesinde ve SAHA Derneği’nin prodüksiyon ve yayın desteğiyle gerçekleştiriliyor. VitrA’nın da katkıda bulunduğu projede kullanılan maskların üretimini Gorbon Tiles üstleniyor.