kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

YAYBİR 2021 sektörel değerlendirmesini paylaştı

14 Ocak 2022

Yayıncılar Telif Hakları ve Lisanslama Meslek Birliği (YAYBİR), 2021 yılı için bir sektör değerlendirmesi hazırladı. Yapılan değerlendirme, yayıncılık sektörünün 2021’i yalnızca %0,12 büyüme ile kapattığını ve büyümeye telifsiz kitap ve tekrar baskılarda yaşanan 11 milyon 375 bin 80 adetlik artışın kaynaklık ettiğini gösterdi.

Yıl boyunca toplam bandrol sayısı 5 milyon 466 bin 232 adet artarak 438 milyon 679 bin 864’e ulaşırken, ilk kez basılan kitap başlık sayısı ve bandrol rakamlarında gerçekleşen azalmanın da tedirginlik yarattığı belirtildi. 2021’de ilk kez basılan kitap başlık sayısında 1505 adet, bandrol sayısında ise 5 milyon 890 bin 848 adet azalma meydana geldi.

2020’de COVID-19 salgını nedeniyle kan kaybeden yayıncılık sektörünü 2021’de de yine salgın ve kurda yaşanan artışlarla mücadele ettiği belirtildi. Dövizdeki yükseliş nedeniyle kağıt, mürekkep, tutkal gibi neredeyse bütün üretim girdileri ithal olan sektör büyük bir krizle mücadele ederken, ancak %0,12 (binde 12) oranında bir büyüme gerçekleştirebildi. 2020’de 433 milyon 213 bin 632 olan toplam bandrol sayısı 2021’de 438 milyon 679 bin 864’e çıktı.

Maliyetlerde %100’ü aşan artış özellikle basılan kitapların toplam başlık sayısını etkiledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 2021’de basılan kitapların toplam başlık sayısı bir önceki yıla oranla 1505 adet azaldı. İlk kez basılan kitapların baskı sayısı 2020’de 161 milyon 38 bin 506 iken  bu rakam 2021’de  155 milyon 147 bin 658’e geriledi.

Yayıncılık sektörü 2021’de tekrar baskılara ve telifsiz kitaplara yöneldi. Bu kategoride bandrol sayısında 2020’ye göre %0,4 (binde 4) oranında bir artış yaşandı. Bir önceki yıl 272 milyon 175 bin 126 olan tekrar baskılar, 283 milyon 532 bin 206’a yükseldi. Yıllık %0,12 oranındaki bandrol artışına eğitim, inanç ve akademik yayınlarda yaşanan artışlar etkili oldu. Yetişkin kitaplarında artış ya da eksilme yaşanmazken, çocuk-gençlik, yetişkin kurgu ve ithal kitapların tirajlarında ise toplam 2 milyon 608 bin 514 adet bir küçülme söz konusu oldu.

Belirsizliğin artacağı tahmin edilen 2022’de de var olan tablonun devam edebileceği ya da kısmen daralmanın tabloya yansıyacağı öngörülüyor. Özellikle yeni eser başlık ve bandrol sayısındaki düşüşün kültür alanındaki zayıflamayı hızlandıracak ve yazılı kültürün korunması ve geliştirilmesini olumsuz etkileyeceği düşünülüyor.

YAYBİR, bunun için yayıncılık sektörünün gelişmesinin ve güvenle ilerlemesinin önündeki engellerin kaldırılmasının bir zorunluluk olduğunu belirtiyor. Orta vadede sektörde üretiminin yerelleştirilmesinin elzem olduğunu belirten YAYBİR, başta kâğıt olmak üzere kitap hammaddesinin ülke sınırları içinde üretilmeye başlanması gerektiğini belirtiyor. Türkiye’nin iklimi endüstriyel orman yaratmaya uygun olduğu gibi kitap ve gazete kâğıdı üretiminde kullanılabilecek geri dönüşümlü kâğıt üretimi ve kenevir posasından kâğıt hamuru elde etmek için de gerekli yatırımların yapılması gerektiğini belirtiyor.

Bir yandan yapısal sorunlarla mücadele edilirken bir yandan da ivedilikle sektörün gelişimini destekleyecek ve kolaylıkla sonuçlandırılacak yasal önlemlerin alınması gerektiği de belirtiliyor. Bu kapsamda 5846 sayılı FSEK değişikliğinin derhâl gerçekleştirilmesi, ikincil kullanım ve benzeri gelirlerin tanımlanması, devlet tarafından toplanan özel kopyalama harçlarının vakit geçirmeksizin hak sahiplerine ödenmesi, özellikle internet siteleri üzerinden satılan kitaplarda rekabet adına yapılan yıkıcı indirimlere acilen son verilmesi, kitap satışlarında sabit fiyat uygulamasına ilişkin yasa taslağının ivedilikle TBMM’den geçirilmesi, üretim girdilerinin yerelleştirilmesi çalışmaları sürerken, kitap kâğıdında sübvanse mekanizmalarınin ivedelikle geliştirilmesi, kâğıt ithalinde uygulanan, kitap kağıdında %8, Bristol’de %18 KDV uygulanmasının acilen sıfırlanması ve kâğıt ithalatında Gümrük Birliği’nden kaynaklanan imtiyazlar, AB dışındaki ülkelerden yapılan ithalata da uygulanması tavsiye ediliyor.