Türkiye’nin ilk özel müzesi olan Sadberk Hanım Müzesi, 40. kuruluş yıldönümü olan 2020’yi, 9 Kasım 2020 – 31 Ekim 2021 tarihleri arasında gerçekleşecek, Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonu’ndan eserlerin yer aldığı “Motif” sergisi ile kutluyor.
“Motif” başlığıyla kurgulanan sergi ve yayın projesi, müzenin belirli bir eser grubunu sunmuyor, aslında bütün müzeyi eserleriyle birlikte panoramik bir çeşitlilik içinde görünür kılıyor ve çok farklı coğrafyalarda birbirleriyle karşılaşmış farklı kültürlerin tarihsel motiflerini bir araya getiriyor. Sergiye Arçelik Türkiye ve KoçSistem, teknoloji sponsorları olarak destek veriyor.
Bugüne kadar hazırlanan her sergi, müze koleksiyonlarının kuvvetli yönlerini göz önüne serdi. Yıldönümü projesi ise eserleri bu defa motifler yoluyla birbirine bağlıyor ve nispeten küçük, ama “kabına sığamayan” müzenin aslında ne kadar zengin olduğunu anlatıyor.
Motifler sanat eserinin ana taşıyıcılarıdır. Bir romanın, öykünün veya bir senfoninin, türkünün motifleri eserin ilerlemesini, yaşamasını sağlar. Latince motivus kelimesi harekete geçirme, hareket ve akış anlamlarını içerir. Sadberk Hanım Müzesi’nin gerek Arkeoloji gerekse Türk-İslam Bölümü’nde yer alan eserlerin üzerindeki motiflerin tarihsel derinliğini, akışını ve kültürel hareketliliğini bu proje bütün güzelliğiyle gözler önüne seriyor. Antik Çağ’da çarkıfelek motifi sikkelerde elden ele dolaşmış, kandiller bereket boynuzuna, asma dallarına, salkım salkım üzümlere, yani bolluk ve berekete ışık vermiş. Girlant ve akantus motifleri Osmanlı sanatında da benimsenmiş. Antik Rodos’un sikkelere işli simgesi gül (rhόdon) bize hâlâ anlamlı mesajlarını iletiyor. Efsanevi yaratıklar korkutmuş, korumuş; insan figürü sikkelerde tanrıları, hükümdarları temsil etmiş. Kadim lotus ve palmet motifini Osmanlı çini ustaları da işlemiş. Motifler kervan yollarından gidip gelmiş; bugün de örneğin giysilerimizde, çantalarımızda dünyayı geziyor. Eskiden ustadan çırağa, büyüklerden çocuklara ve torunlara aktarılmış, şimdi de tasarımcıların yaratıcılığında yeni kimlikler kazanıyor.
Sadberk Hanım Müzesi koleksiyonundan 466 eserden seçilmiş 500’e yakın motife göz gezdirirken Anadolu merkez olmak üzere Türkiye’nin Doğu ve Batı’yla ne kadar bütünleşik olduğu çok iyi anlaşılıyor.
Motifler, genelden özele giden bir sıralamayla beş konu altında toplandı: Dünya ve evren algısı (“Yaşam ve Güç”); doğa sahneleri ve bitkiler dünyası (“Doğa”); insanın kendi imgesini ve hayvan figürlerini sanata aktarması (“Figürlü Bezeme”); büyük ve görkemli bir sistemin kurallarının sanat yoluyla tekrarı (“Düzen ve Uyum”); insanın mekânlar kurarak çevresini şekillendirmesi (“Mekân”). Projenin en önemli başarılarından biri, ortalama dikkatten kaçabilecek yüzlerce motifi görünür hale getirmek oldu. Her yaştan, her meslekten izleyiciyi, tarihsel motiflerin anlattıklarıyla entelektüel bir bağ kurmaya davet ediyor, sanat ve biçimler dünyasına dair yeni bir görsel palet ve zihinsel alıştırma olanağı sunuyoruz. Bu çalışmamızı hem sanat tarihi, hem de güncel sanat çevreleriyle paylaşmak ve “yaratıcılıkta kurallar, esinlenme, çağrışım” gibi birçok konunun gözden geçirilmesine zemin hazırlamak için de geliştirdik. Motifleri dijital çağın görselliğiyle harmanlama imkânlarına, eski sanat eserlerinin ve el sanatı ürünlerinin yansıttığı mükemmelliğe dikkat çekmeyi amaçlarımız arasında görüyoruz.
“Motif” projesi İTÜ Mimarlık Tarihi öğretim üyesi Prof. Dr. Turgut Saner’in önerisi ve kurgusuyla hayata geçirildi. Projenin sergi ve yayın çalışması Prof. Dr. Turgut Saner, Dr. Şebnem Eryavuz, Hülya Bilgi ve müze ekibinin hummalı çalışması sonucu tamamlandı ve Sadberk Hanım Müzesi’nin 40. kuruluş yıldönümü bu özel çalışmayla taçlandırıldı.