kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

Susma Platformu ve Altyazı Sinema Derneği’nden Bakur’a destek çağrısı

17 Temmuz 2019

2013 yılında barış ve çözüm süreci devam ederken çekilen Bakur belgeseli, aynı yıl Nisan ayında düzenlenen İstanbul Film Festivali programından kayıt tescil belgesi olmadığı için çıkarılmıştı. Ardından Mayıs 2015’te Batman’da Yılmaz Güney Sineması’nda ilk defa gösterilen belgeselin yönetmenleri Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’na, bu gösterimden iki yıl sonra ‘terör propagandası yapmak’ suçlamasıyla dava açıldı.

2017 yılında açılan Bakur davasının 18 Temmuz 2019 günü saat 14:00’da gerçekleşecek olan yedinci duruşması Batman’da görülecek. Yalnızca evrensel hukuka değil, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına da aykırı olan bu haksız yargılamaya karşı Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’nun yanında olan Susma Platformu ve Altyazı Sinema Derneği, Bakur belgeseli davasına destek amaçlı bir sosyal medya kampanyası yapma kararı aldı. 17 Temmuz akşamı saat 21.00’dan itibaren gerçekleşecek sosyal medya kampanyasına siz de Twitter’dan destek olabilir, bu çağrıyı yaygınlaştırabilirsiniz.

18 Temmuz Perşembe günü saat 14:00’de Batman’da 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan Bakur davası için bu akşam saat 21:00’den itibaren bir kampanya düzenleniyor. Kampanya boyunca #BelgeselSinemaYargılanamaz ve #SinemayaÖzgürlük etiketleri kullanılacak.

Çözüm sürecinin devam ettiği 2013 yılında Türkiye sınırları içindeki PKK kamplarını görüntüleyerek örgütün Türkiye dışına çekilme sürecine tanıklık etmek üzere yola çıkan Bakur, gerek Türkiye’de gerekse DOKLeipzig, Visions du Réel, Stockholm Film Festivali ve Akdeniz Film Festivali gibi uluslararası önemli belgesel festivallerinde bugüne kadar on binlerce izleyiciyle buluştu.

Şiddeti teşvik etmeyen, terör eylemlerini haklı göstermeyen, konuyu eleştirel bir biçimde ele almaya ve ülkedeki barış ortamına katkı sağlamaya çalışan bir sanat eseri olan Bakur’un yönetmenlerine açılan bu dava sanatsal ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahaledir. Sanatsal ifade özgürlüğü, sanatçının özgürce çalışması, eserini yaygınlaştırmasını ve bunun müdahaleye uğramamasını güvence altına alır. Sanat eserlerinin suç unsuru kabul edilmesi temel insan haklarına ve hukuka aykırıdır.