kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

Artkolik’ten yeni sergi: “Metamorfoz / Metamorphosis”

22 Eylül 2021

Artkolik, 22 Eylül – 5 Kasım 2021 tarihleri arasında Maison Tomtom’da küratörlüğünü Karolin Kuyumcuyan Guichard‘ın üstlendiği “Metamorfoz / Metamorphosis” başlıklı karma sergiye ev sahipliği yapıyor.

Sanatın dönüştürme biçimlerini ele alan sergide Betül Kotil, Esk Reyn, Göktuğ Güngör, İlayda Ar, Özge Kul ve Sefa Çakır yer alıyor. Sergiye eş zamanlı olarak Maison Tomtom’a özel etkinlikler, sergi turları ve sohbetler gerçekleştirilecek.

Sergide yer alan çalışmalar her şeyin değiştiğinin ama hiçbir şeyin yok olmadığının, maddenin, tekniğin, düşüncenin, zamanın ve hatta sanatçının eseriyle olan ilişkisinde nasıl evirilip yol aldığının somut bir örneğini izleyiciye göstermeyi hedefliyor.

Eski tarihlerde Papaz’a ait ev olarak kullanılan Maison Tomtom’un sergi mekanı olarak seçilmesi izleyicinin sergi temasıyla bağlantılı olarak geçmişten bugüne geçirdiği dönüşümü keşfetmelerine olanak sağlıyor. Eserler Karolin Guichard tarafından 1850’lerde inşa edilmiş olan binanın katları boyunca yerleştiriliyor ve sergi ziyareti lobiden başlayarak katlar, merdivenler boyunca sürerek tarihi yarımada manzaralı teras katında son bulunuyor.

Sergide yer alan sanatçılar; malzemeyi, düşünceyi ve çeşitli teknikleri sanata dönüştürme biçimleri ile izleyicinin karşısında yer alıyorlar. Esk Reyn’in yapıtında madde, sanatçının müdahalesiyle bir sanat yapıtına evriliyor; oksitlenme sürecinden sonra farklı biçimlerde kestiği metal levhaları yeniden birleştiren sanatçı, maddeleri heykele dönüştürüyor. Bu etkileşimli süreçte madde sanatçı tarafından bir sanat yapıtı haline getirilirken, yaratıcı süreç de eş zamanlı dönüşerek sanatçının düşüncelerini yeniden şekillendiriyor.  İlayda’nın seramik kürelerden birinin üstüne çizdiği kusurlu çizgi ile Betül’ün spatula ile daimi -adeta tefekkür niteliğindeki- karıştırma eylemi sonucunda ortaya çıkan kuş yuvalarının her iki sanatçının da düşünme biçimlerini değiştirdiğini görüyoruz.  Özge’nin seramik işleri ise sergide göreceğiniz değişen düşüncelerin soyut bir dışavurumu olarak izleyiciye sunuluyor. Sanatçının tekniğinde sürekli bir yenilenme var; bu yenilenmenin sonucunda ortaya çıkan dönüşüm ise sanatçının eseri üzerinden çok net olarak okunabiliyor. Sefa, keçeli kalem ile farklı teknikler denedikten sonra sanatını katlar boyu yayılan eserlerinde yeniden şekillendiriyor. Son olarak Göktuğ’un desenleri, beş duyumuzla algıladığımız kentin değişimini ortaya koyuyor.

Tıpkı Ovid’in sözünü ettiği gibi, Metamorfoz sergisi de her şeyin değiştiğinin ama hiçbir şeyin yok olmadığının, maddenin, tekniğin, düşüncenin, zamanın ve hatta sanatçının eseriyle olan ilişkisinde nasıl evirilip yol aldığının somut bir örneğini izleyiciye göstermeyi hedefliyor.