kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

Depo’da yeni sergi: “Unutma Bahçesi”

14 Nisan 2021

Depo, 14 Nisan – 30 Mayıs 2021 tarihleri arasında Dilşad Aladağ ve Eda Aslan’ın “Unutma Bahçesi” başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor.

Dilşad Aladağ ve Eda Aslan, bir mimar ve bir sanatçı olarak, pratiklerinde kentin değişimine, bu değişimin yıkıcılığına ve hafızada bıraktığı izlere odaklanyor. İkili, Unutma Bahçesi projesi ile olası bir yıkım karşısında “Bir mekânı kaydetmek, hafızalardaki yerini diri tutmak, şehrin hafızasında bahçeye bir yer açmak mümkün mü?” sorularını soruyor.

Merkezine İstanbul Üniversitesi Botanik Enstitüsü, Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi ve bitkilerin burada kurduğu yaşantıyı alarak başlayan proje, arşivlere, bahçe kurucularının, profesörlerin hikâyelerine eğilerek yeni katmanlar kazandı. İstanbul Üniversitesi Botanik Enstitüsü, 2. Dünya Savaşı sırasında vatanlarını terk etmeye zorlanan ve Türkiye’ye sığınan Yahudi-Alman bilim insanları Alfred Heilbronn ve Leo Brauner tarafından 1935 yılında kurulmuştur. Dünyanın başka köşelerindeki bahçelerden gelen tohumlar ve Anadolu’dan toplanan bitki örnekleri ile enstitü bünyesinde kurulan Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi bugün hâlâ yüzlerce bitkiye ev sahipliği yapmakta. Bahçe, 2018 yılında ziyarete kapanana dek, arayıp da bulabilenler için Tarihi Yarımada’da bir vaha olmayı sürdürdü.

2017 yılında resmî olarak duyurulan, bahçe arazisinin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devri ve beraberinde gelen Botanik Enstitüsü’nün yıkılması kararı, yapının, şehirle, toplumsal hafıza, kentsel ve kültürel miras ile ilişkisinin sorgulanmasına yol açmıştır. Botanik Enstitüsü, 2018 yılında İstanbul Üniversitesi’ne bağlı başka bir yapıya taşındı, bahçeye üniversite öğrencilerinin dâhi erişimi sınırlandırıldı. İstanbul Müftülüğü’nün sahiplendiği, üniversite ile bağları koparılan ve harabeleşen bahçe ve enstitü yapılarının geleceği bugün hâlâ belirsiz. 2017 yılında başlayan, çeşitli kurumlar ve arşiv sahipleri ile işbirliği içerisinde ilerleyen Unutma Bahçesi projesi, İstanbul’un sürekli sürgünlere ev sahipliği yapan peyzajında kolektif bir hatırlama ve hatırlatma mücadelesine dönüşmüştür. Disiplinlerötesi bir yaklaşımla yürütülen proje; yerleştirmeler, film, basılı ve dijital yayınlar gibi birbirinden farklı çıktılara evrilmektedir. Sergi, proje çıktılarının ve kolektif üretim sürecinin izleyici ile paylaşıldığı bir durak olarak kurgulanmıştır.