Sakıp Sabancı Müzesi, kuruluşunun 15. yılında; Sabancı Holding’in katkıları ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle, 12 Ocak – 30 Temmuz 2017 tarihleri arasında, 1914 kuşağının önde gelen temsilcilerinden Feyhaman Duran’ın hayatı ve eserlerinin yer alacağı “Feyhaman Duran. İki Dünya Arasında” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor.
Türk sanat tarihinde portreciliğin öncüsü olan sanatçının 1000’i aşkın eseri ve kişisel eşyaları, bu sergi kapsamında ilk defa bir araya geliyor. Feyhaman Duran’ın dünyasını aydınlatacak, sanatçıya ait en geniş seçkinin sunulacağı sergide; sanatçının Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e geçiş döneminde hem geleneği hem de Batı sanatını içselleştirerek ortaya koyduğu 1000’i aşkın eseri ve ressam eşi Güzin Duran’la beraber hayatının büyük bir bölümünü geçirdiği Beyazıt’taki evinden bazı bölümler; onun gündelik hayatını ve çalışma ortamını anlatan özel düzenlemeler eşliğinde sergileniyor.
Resim malzemeleri, mobilya ve hat koleksiyonundan örneklerin bir araya getirildiği bu düzenlemeler, Türkiye sanat tarihinde öncü bir konuma sahip olan ressama ve dönemine ayrıntılı bir bakışı mümkün kılıyor. Feyhaman Duran’ın “özel koleksiyonu” olarak da adlandırılabilecek tablolarından yapılan seçkide sanatçının en çok tanındığı portre alanındaki çalışmalarının yanı sıra peyzaj, natürmort ve poşadları da yer alıyor.
Feyhaman Duran’ın hayatı ve eserleri üzerinden bir döneme ışık tutma amacı doğrultusunda belgesel gösterimleri, konferanslar ve çocuklara yönelik atölyeler gibi yan programlarla desteklenecek sergide belge niteliğinde fotoğraflar da yer alıyor. Duran’ın sanatının farklı dönemlerini irdeleyen makalelerin yanı sıra sanatçının Paris’e gitmesine vesile olan Hıdiv Ailesi’nin Osmanlı’nın son döneminde kültür sanat dünyasındaki rolünün irdelendiği bir araştırmanın yer alacağı sergi kataloğu da, sanatçıya dair temel kaynaklardan biri olarak sergiye eşlik ediyor.
Feyhaman Duran’ın sanatı, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarından Cumhuriyet’e geçiş aşamasını aktaran niteliğiyle söz konusu dönemin tüm çatışma ve gelişmelerini de gözler önüne seriyor. Sergi, çöküş yıllarını yaşayan bir imparatorluktan, sanat dünyasının beşiği Paris’e giden, yurda dönüşünde ise kendini keskin bir dönüşümün ortasında bulan Duran’ın bu yolculuklarının, sanatını nasıl şekillendirdiğini yansıtıyor ve böylece Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e geçişin yaşandığı döneme de resim tarihi üzerinden ışık tutmayı amaçlıyor. Tüm yaşamı boyunca Doğu ile Batı’yı aynı anda deneyimlemesinin etkilerini sanat pratiğine yansıtan Feyhaman Duran, Cumhuriyet Türkiyesi’nde portrelere duyulan ihtiyaçtan dolayı en çok bu alandaki işleriyle anılıyor olsa da natürmort, peyzaj gibi farklı türlerde de aynı üretkenlikte pek çok eseri bulunuyor.
Bu anlamda Duran’ın portrelerinin yanı sıra, Paris’teki eğitimi sırasında ilk kez canlı modelden çalıştığı nü eserleri, farklı bölge ve mekânları tasvir ettiği peyzajları ve hat levhalarının obje olarak yer aldığı natürmortları da sanatçının farklı türlerdeki çalışmalarının günışığına çıkartılması hedefiyle sergideki yerini alıyor.