kültür.limited 2023 yılı sonunda 8 yıllık yayın hayatını sonlandırmıştır. Site, bir arşiv işlevi görmesi için açık bırakılmıştır.

İstanbul Üniversitesi Rıdvan Çelikel Arkeoloji Müzesi açıldı

4 Temmuz 2019

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü bünyesinde kurulan ve alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanan İstanbul Üniversitesi Rıdvan Çelikel Arkeoloji Müzesi, 1 Temmuz 2019 tarihinde açıldı.

Paleolitik Çağ’dan Antik Çağ’a Anadolu’nun bilinen kültürlerini tanıtan müze, 2 Temmuz 2019 tarihi itibariyle ziyaretçi kabul etmeye başladı. Müzeye giriş ücretsiz olmakla beraber müzede başta İstanbul Üniversitesi öğrencilerine olmak üzere, dışarıdan gelecek her yaş grubuna açık arkeoloji eğitimlerinin verileceği atölyeler de bulunuyor.

“Genç Kuşağın Bu Müzeyi Açmış Olmasından İftihar Duyuyoruz”

İÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdoğan konuşmasında, “Ben burada yetiştim, burada büyüdüm, bütün akademik kariyerimi burada yaptım. Emekli olmadan önce de bu müzeyi kurmayı çok istedim. Hatta diğer hocalar ile vitrinleri bile hazırlamıştık fakat tamamlayamadık. Bugün bizden sonraki genç kuşağın bu hayalimizi gerçekleştirmiş olduğunu görmek içimizi iftiharla dolduruyor. Bugün aramızda olmayan hocalarımız da yukarıdan bizi seyrederek mutluluklarını yansıtıyorlardır. Umarım bu koleksiyon ve bu müze burayla sınırlı kalmaz. Türkiye’de bu anlayış daha da yaygınlaşır ve umarım ki İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nün açtığı yol Türkiye’de bir örnek olur ve diğer üniversitelerde de bu şekilde koleksiyonlar üreterek çalışmalarını toplumla paylaşma yolunu seçerler” ifadelerini kullandı.

Nitelikli bir arkeoloji eğitiminin temelinin uygulamalı olması ve toplumla paylaşma kavramını benimsemek olduğunu belirten Prof. Dr. Özdoğan şunları söyledi: “Bu müze sadece tarihi eserlerin sergilendiği bir yer olarak açılmadı. Bu müze bir üniversite müzesi olarak açıldı. Üniversite müzesi, üniversitelerin yaptıkları çalışmaları topluma yansıtmanın; toplumun ara yüzünü oluşturmanın ve bu çalışmaları sadece öğrencilere değil, toplumun her kesimine ulaştırmanın en etkili yoludur. Burası, dünyadaki bütün arkeologların gelip her zaman her şeyi görebileceği, eline alabileceği; hiçbir kayıt olmadan öğrencilerin koleksiyonları ayrı ve

her dönem çalışabileceği bir müze.”