KRANK Art Gallery, 12 Eylül – 31 Ekim 2020 tarihleri arasında Sena Başöz’ün “Bir Teselli” başlıklı solo sergisine ev sahipliği yapıyor.
“Bir Teselli” sergisinde Sena Başöz, insan ömrünün çizgisel anlatısından dışarı taşan, kurumsal alana girmeyen kişisel hikaye ve bilgi yığınlarının akıbetini sorguluyor. Başöz’e göre bir arşivle uğraşmak, sonuçta, her zaman için gelecekle de ilgili; geçmiş ve geleceğin uyumlanması bugün nerede durduğumuzu anlamamızı sağlıyor.
Zaman çok hızlı geçiyor ve bir son fikri bize doğru hızla yaklaşıyor. Roy Scranton “Ölmeyi Öğrenmek” adlı kitabında Antroposen’de insanlığı kurtarabilecek tek şeyin hafızamız olduğunu öne sürüyor.
Pratiğinde iyileşme süreçlerini; bakım, ilgi, doğanın kendi kendine rejenerasyonu ve uzun vadede dengelenmesi etrafında ele alan Sena Başöz, arşiv oluşturmayı bakım vermek ve ihtimam göstermek olarak algılıyor. Başöz, bir arşivden anlatılar kurgulamanın arşivi canlandırdığını, yaşam-ölüm arasında devamlılık yaratan bir pratik, bir nevi rejenerasyon olduğunu düşünüyor.
Bir arşivden anlatılar kurgulayarak arşivi canlandırmak zaman ve emek istiyor. Bazı kurumsal arşivler ilgi ve ihtimamla elden geçebiliyor. Peki ya kurumsal alana girmeyen kişisel arşivlere, hikayelere ve bilgi birikimine ne oluyor?
“Bir Teselli”, sanatçının bir yandan bir hafıza mekanının kurumsal arşiviyle yakinen çalıştığı bir yandan da evindeki fotoğraflardan, yazılı ve görsel materyallerden oluşan kişisel arşivlerini gözden geçirdiği bir dönemde ortaya çıktı. Başöz, kurumsal alana girmeyen kişisel arşivleri ve bilgi birikimini anlatıya dökecek kaynakların eksikliğine odaklanıyor. Kaybolan, yok edilen, parçalanan, unutulan veya çok biriktiği için karışan kişisel anlatılar ve bilgi, bir bütünün parçası olarak yeniden canlandırılabilir mi, sorusundan yola çıkıyor.
Serginin adı Cicero’nun kızının ölümü sonrası acısını dindirmek için yazdığı kayıp eseri Consolatio’dan geliyor. Sena Başöz yaşam ve ölüm arasındaki bağlantıları saç gibi doğada dağılan, parçalanan yaşam formları ve uzantıları kullanarak ele alıyor.
“Kutu” adlı videoda şefkat ve bakım, gizleme ve ortaya çıkarma, tutma ve bırakma, yaşam ve ölüm gibi birbirine zıt olguları tetikliyor. Mekanın tabanına yayılan video-yerleştirme ise Akdeniz’e özgü bir yosun türü olan posidonia oceanica’yı merkezine alıyor. Sanatçı, su altı çayırında hep beraber salınıp sonra dağılan, plajlarda yığınlar oluşturan ve sonrasında komposta dönüşen bu yosunun döngüleri ekseninde bireysel arşivlerde yığınlaşan bilgi ve hafızanın döngülerini düşünüyor. Yerleştirmeye biçimsel olarak posidonia oceanica’ya benzeyen evrak imha makinesinden geçirilmiş fotoğrafların yanı sıra, yosun, saç ve kuş tüylerinden yapılmış kolajlar eşlik ediyor.
Başöz, Londra’da Delfina Foundation misafir sanatçı programı bünyesinde geliştir- meye başladığı, “Slalom” isimli performansı için kurumsal bir arşivi canlandırmanın koşulları ve yöntemleri üzerine araştırmasını sürdürüyor. “Bir Teselli” sanatçının kurumsal arşivleri canlandırmak üzerine çalışmalarına paralel gelişen kişisel arşivlere dair çalışmalarından oluşuyor.