Sakıp Sabancı Müzesi, Sabancı Holding’in desteğiyle 21 Aralık 2021 – 1 Mayıs 2022 tarihleri arasında “Şehzade’nin Sıra Dışı Dünyası: Abdülmecid Efendi” başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor.
Türkiye sanat tarihinde derin izler bırakmış, kendisi de önemli bir ressam olan; hat, müzik ve edebiyat ile de ilgilenen, pek çok sanatçının ve kurumun da hamiliğini üstlenmiş Abdülmecid Efendi’nin hayatı ve sanatı üzerine kurgulanan sergi; SSM’nin koleksiyonu, 14’ü resmi kurum koleksiyonu, 17’si aile koleksiyonu, özel müze ve galeri koleksiyonlarından eserlerle birlikte hayatının son 20 yılını geçirdiği Fransa’nın Nice şehrindeki Musee Massena Koleksiyonu’ndan 1926 tarihli bir otoportre ile Rochefort’taki Pierre Loti Müze Evi’nden gelen ve Abdülmecid Efendi’nin Loti’ye hediye ettiği orijinal çerçeveli iki resimle beraber 60 tablo ve 300’ü aşkın belgeden oluşuyor.
Abdülmecid Efendi’nin sanatını kapsamlı bir bakış açısıyla ele alan sergide ayrıca SSM koleksiyonunda yer alan Abdülmecid Efendi’ye ait 6 eser ilk kez bilimsel bir araştırma ile “Görünenin Ötesinde Abdülmecid Efendi” başlıklı bölümde yer alıyor. Sabancı Üniversitesi, Koç Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi iş birliğiyle gerçekleştirilen çalışmada Abdülmecid Efendi’nin resim tekniği, eserlerinin geçirmiş olduğu restorasyon çalışmaları, kullandığı malzemelerin yapısı, rengi, boya katmanları ve dokusu ile onun sanatsal üretim koşullarına ışık tutuyor.
Sultan Abdülaziz’in saltanatı sırasında doğan ilk oğlu Abdülmecid Efendi, çok erken yaşlarda babasının trajik ölümünü yaşamış ve bunu hiçbir zaman unutamamış. Hayatının yaklaşık elli yılını şehzâde, dört senesini veliaht, yaklaşık on altı ayını halife, son yirmi yılını ise sürgünde geçirmiş. Yetmiş altı senelik ömründe mutlakiyet, meşrutiyet ve cumhuriyet olmak üzere üç rejime de tanıklık etmiş, iki dünya harbi yaşamış… Osmanlı’nın son veliahtı ve son halifesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de seçtiği ilk ve tek halife Abdülmecid Efendi, Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanıp tarihe karışmasının bizzat şahidi olmuş.
Ressam kimliğinin yanında müzik ve hat sanatı ile ilgilenmiş; şehzâdeliğinden itibaren aydınları ve sanatçıları desteklemesinin yanı sıra onlarla kurduğu yakın dostluklarla Osmanlı hanedanı için alışılmışın ötesinde olmuş. Zamanının ruhunun farkında, Doğu-Batı ve gelenek-modernite ikilemleri karşısında dine ve geleneğine bağlı olmakla beraber Batı’ya da açık bir Türk münevveri olarak yaşamış.
Sergi, Şehzade’nin ressamlığının yanı sıra edebiyat ve müzikle ilişkisine, dönemin aydınları ve sanatçılarıyla kurduğu yakın dostluklara bakıyor. Tevfik Fikret’in şiirinden esinlenerek çizdiği üç adet Sis tablosuna ilk kez yan yana yer veriliyor. Yakın dostu Pierre Loti’ye hediye ettiği manzara tabloları; mektupları, bazısı bilinmeyen aile fotoğrafları, aralarında yakın dostu Abdülhak Hamit’in Finten oyununun prömiyeri için verdiği davet de olmak üzere pek çok menünün de olduğu 300’den fazla belge de sergide yer alıyor. Sergi boyunca ziyaretçilere sarayın ilk kapsamlı resim koleksiyonunun oluşmasını da sağlayan, Abdülmecid Efendi’nin babası Sultan Abdülaziz’e ait besteler eşlik edecek.